Reiki - Evrensel Yaşam Enerjisi

Geçmis medeniyetlerden gunumuze, tum canli varliklardan gecen ve saglikla yakindan iliskili gorunmez bir enerjinin varligi cesitli kulturlerin ilgi alanina girmistir. Son zamanlarda bu "Hayat Enerjisi"nin varligi bilimsel deneylerle kanitlanmakla beraber, bircok tip doktoru da, bu enerjinin bagisiklik sisteminin calismasi ve tedavinin tum asamalarindaki onemini vurgulamaktadir. Bu "Hayat Enerjisi" insan sagliginin ve hayat kalitesinin gelismesinde sonsuz bir kaynak gorevi gormektedir. Öğrenilmesi son derece kolay olmakla beraber, Reiki'yi kullanma yetenegi geleneksel metodlarla elde edilemeyip, ancak bir Reiki Ustadi'nin ogrencisine bu yetenegi transferi seklinde olmaktadir. Bu enerjinin kullanilmasi bireysel zekaya ya da ruhsal tekamul seviyesine bagli olmadigindan, her yastan ve gecmisten binlerce insana transfer edilmistir. Tedavi sirasinda sanki icinizden gecen ve sizi saran olaganustu bir isinin sicakligini hissedersiniz. Reiki kisinin sadece fiziksel bedenini iyilestirmekle kalmaz, ayni zamanda duygularina, zihnine ve ruhuna da etki ederek, rahatlama, baris, guvenlik ve iyi-hissetme gibi bircok olumlu duygunun da hissedilmesine yardimci olur. Bu olaganustu sonuclarin bircogu kayitlara da gecmistir. Reiki, herkesin kullanabilecegi, basit, dogal ve guvenli bir ruhsal iyilesme ve kisisel gelisim metodudur.

Rei - Ruhani Bilgelik

Reiki'yi Bati'ya tanitan Mrs.Hawayo TAKATA, Rei'nin "Evrensel" anlamina geldigini soylemis ve bircoklarinca kabul gormustur. Bununla beraber, Mrs.TAKATA bu yorumun son derece genel oldugunu da belirtmistir. Kanji ideogramlari her seviyede farkli bir anlam tasimaktadir. Bunlar gundelikten son derece ezoterik (belli kesimlerin anlayabilecegi) kullanimlara kadar degismektedir. Dolayisi ile Rei, her yerde sunuldugu gibi, "Evrensel" olarak yorumlansa da, bu seviyede Reiki anlayisi icin yeterli olmamaktadir. Japon Kanji karakteri olan Rei'nin ezoterik anlamina yonelik arastirmalar, bu ideogramin daha derin bir anlami oldugunu gostermektedir. Bu arastirmalar Rei'nin "Olaganustu Bilgi" ya da "Ruhani Farkindalik" anlamini ortaya cikartmaktadir. Bu bize Tanri'dan ya da Yuksek Benligimizden gelen bir bilgidir. Bu Tanrisal-Farkindalik'tir. Bu, tum bireyleri tamamiyle anlar, tum problemleri ve zorluklarin nedenini ve onlari iyilestirmek icin gerekli olani bilir.

Ki - Hayat Enerjisi

Ki, Çince'deki "Chi" ya da Sanskritce'deki "Prana" ile ayni anlama gelmektedir. Ayni zamanda odik kuvvet, orgon ya da biyoplazma anlamlarini da tasimaktadir. Ki'ye farkli kulturlerde bunlarin disinda degisik bircok anlam da yuklenmistir. Ki, hayat enerjisidir. Ayni zamanda yasamsal ya da evrensel hayat enerjisi olarak da tanimlanmaktadir. Bu, tum canlilara hayat veren, fiziksel olmayan bir enerjidir. Birsey canli oldugu surece, onun etrafini ve icini saran bu enerji ile birliktedir; olumle birlikte bu enerji de bedenden ayrilir. Eger hayat enerjiniz zayifsa ya da akisinda engellemeler varsa hastaliklara daha duyarli hale gelirsiniz. Enerji yuksek ve rahatlikla akabiliyorsa, hastalanma olasiliginiz da azalmaktadir. Bu enerji sadece fiziki bedene degil, ayni zamanda duygular ve ruhsal hayata da etki etmektedir. Çinliler "Chi" olarak adlandirdiklari hayat enerjisine buyuk onem vermislerdir. Bunun uzerinde binlerce yil calismis ve Chi'nin bircok farkli turunu kesfetmislerdir. "Yellow Emperor's Classic of Internal Medicine"da 32 farkli cesit Ki ya da Chi siralanmistir. Ki, savascilarin fiziki egitimlerinde ve zihinsel gelisimlerinde kullanilmistir. Meditatif nefes alma egzersizlerinde "Pranayama" olarak adlandirilmis ve Samanlar tarafindan psisik farkindalik ve iyilestirme amacli olarak da kullanilmistir. Ki, tum sifacilar tarafindan kullanilan, fiziksel olmayan bir enerjidir. Ki, etrafimizda vardir ve zihin tarafindan yogunlastirilip yonlendirilebilir.

Reiki, Ruhani Kilavuzlarin Yonlendirdigi Hayat Enerjisi

Pratik olarak Reiki'yi, Tanrisal farkindalik (Rei) tarafindan yonlendirilen hayat enerjisi (Ki) olarak adlandirabiliriz. Bu Reiki icin anlamli bir yorum olmaktadir. Bu ayni zamanda Reiki'yi kullanan kisilerin tecrubelerini de yansitmaktadir ki, gercekten Reiki onu olusturan bilgi ile kendi kendini yonlendirmektedir.

Reiki Bir Din midir ?

Reiki ruhani olmakla birlikte, bir din degildir. Dogmatik degildir ve Reiki'yi ogrenip kullanabilmek icin belli bir inanca sahip olmaya da gerek yoktur. Hatta, Reiki inanca bagli olmadigindan, O'na inansanizda inanmasanizda calisacaktir. Bunun yaninda bircok kimse kendi dinlerini, entellektuel bir yaklasimin otesinde, Reiki sayesinde daha iyi hissedebildiklerini gormuslerdir. Reiki bir din olmamakla birlikte, bir zihin-beden-ruh birlikteliginden soz eden Dogu felsefesine gore en uygun iyi olma hali icin baskalariyla uyum icerisinde yasamak ve buna gore davranmak gerekmektedir. Reiki tedavi sisteminin kurucusu olan Dr.Mikao Usui, baris ve uyumu temel alan ahlaki ilkelere inanmanin tum kulturlerde evrensel bir nitelik oldugunu vurgulamaktadir.

REIKI'NIN USUI SISTEMINE ILISKIN ÖYKÜSÜ

* Dr. Mikao Usui Dönemi

* Dr. Chujiro Hayashi Dönemi

* Hawayo Takata Dönemi

Reiki'nin kurucusu olan Dr.Mikao Usui, 19. yuzyilin sonlarinda Japonya'nin Kyoto kentinde küçük bir üniversitenin yöneticisi ve Hristiyan bir rahip olarak yasamis ve faaliyet göstermistir. Bir pazar ayini vesilesiyle ögrencilerinden biri ona Kitabi Mukaddes'e kelimesi kelimesine inanip inanmadigini sorar. Usui buna evet cevabini verir. Ancak ögrenci bundan tatmin olmaz. Soru sormayi sürdürür : "Kitabi Mukaddes'te Isa'nin hastalari iyilestirdigi, sifa dagittigi, su üzerinde yürüdügü anlatilmaktadir. Bunlara da sadece orada öyle yaziyor diye, inaniyor musunuz ? Yoksa hic böyle seylerin gerçeklesmesine sahit oldunuz mu ?". "Hayir" diye yanitlar Usui, "böyle birsey daha önce hiç yasamadim. fakat Kitabi Mukaddes'te yazili olanlara inaniyorum". Ögrenci sözlerini söyle sürdürür : "Bu kör inanç size yeterli gelebilir, fakat bizler bunlari kendi gözlerimizle görmek istiyoruz". O gün ve o konusma Usui'nin hayatinda o büyük degisikligi getirir. Hemen ertesi gün is sözlesmesini fesheder ve ABD'deki Chicago Universitesi'ne gitmek üzere yola çikar. Orada Hristiyan metinler üzerine egitim görür ve eski diller alaninda doktora yapar. Kendisini, Hz.Isa ve havarilerinin sifa dagitmasinin ardinda yatan sirri çözmeye adamasina ragmen aradigini bir türlü bulamamaktadir. Bu arada Buda'nin da sifa gücüne sahip oldugunu ögrenir. Bu bilgi, onun tekrar Japonya'ya dönüp orada Budist ögretileri üzerinde arastirmalarini sürdürmesine vesile olur. Anavataninda birçok manastira ziyaretler yapar. Sonunda bir Zen manastirinda sifa konusuna ilgi duyan bir baspapaz bulur. Orada kalir ve eski Budist metinler ve sutralarda sifanin anahtarini aramaya baslar. Özellikle sutralarin Japonca çevirilerini inceler. Fakat herhangi bir açiklama bulamadigindan ayrica Çince ogrenir. Ancak Çince çevirilerde de herhangi bir iz bulamaz.

Ama Usui vazgeçmez. Bunlara ek olarak orijinal Budist metinlerini okuyabilmek için eski Sanskritçeyi ögrenir. Ve sonunda Buda'nin meçhul bir mürüdi tarafindan el yazmasi olarak kaleme alinan eski bir Sanskrit metinde yedi yildir aradigi seyi bulur. Metinde Buda'nin nasil sifa dagittigina iliskin semboller ve tarifler bulunmaktadir.

Böylece bilgiyi yeniden kesfetmistir ancak henüz sifa verecek güce sahip degildir. Baspapaz ile yaptigi bir görüsmeden sonra, Japonya'da kutsal bir daga çikarak 21 gün boyunca oruç tutup meditasyon yapmaya karar verir. Önüne takvim görevi görmesi için 21 küçük tas koyar ve her gün bir tasi eksiltir. Bu süre zarfinda sutralari okur, ilahi söyler ve meditasyon yapar. Dagda geçirdigi 20 gün boyunca olaganüstü birsey olmaz. 21. günün gecesinin karanliginda Dr.Usui meditasyonunu tamamlamis ve dua etmektedir: "Baba, lütfen bana isigi göster !" Birdenbire gökyüzünde kendisine dogru hizla gelen parlak bir isik görür. Bu isik gittikçe büyür ve alninin tam ortasina isabet eder. Usui, yere devrilir, normal uyaniklik suurunu yitirmis ve transa benzer bir hale girmistir. Bu yüksek suur halinde gokkusagi renklerinde, mavi, camgöbegi, eflatun ve pembe gibi birçok baloncuk görür. Daha sonra Sanskrit metinlerde görmüs oldugu semboller kendisine altin yaziyla adeta bir sinema perdesinde görünür gibi görünmüstür. Bu, Buda ile Isa'nin güçlerinin anahtaridir. Bu aydinlatici deneyim Reiki'nin Usui sisteminin baslangicidir. Usui'nin suuru geri geldiginde günes çoktan dogmustur. Saskinlikla, güç dolu oldugunu ve bir önceki gün oldugu gibi yorgun ve aç olmadigini farkeder. Usui aceleyle yola koyulmustur. Bu arada ayak bas parmagini yaralar. Elini parmagina koyar koymaz kanama durur ve aci yok olur. Yol üzerinde bir konaklama yeri bulur ve girip yiyecek birseyler ismarlar. Beklerken, hancinin aglamaktan kipkirmizi kesilmis ve yanagi sismis olan kizi gelir. Kizin disi agrimaktadir. Usui yüzüne dokunmak için izin ister. Elleriyle her iki yanagi da kavrar, Birkaç dakika sonra agrilar hafiflemis ve sislik inmeye baslamistir. Kiz saskinlik içinde sunlari söyler : "Siz siradan bir rahip degilsiniz !" Usui, manastira geri dödügünde baspapazin bir artrit nöbetiyle yatakta yattigini ögrenir. Usui bir süre dinlendikten sonra arkadasina elleriyle dokunur ve agrilarinin azalmasini saglar. Birkaç hafta manastirda kaldiktan sonra Usui Kyoto'nun varoslarina gidip oralardaki hastalari iyilestirmeye karar verir. Daha önce pek çogunu iyilestirmis, genç ve güçlü olanlari dilenciler semti disina is aramaya göndermistir. Aradan yedi yil geçmis olmasina ragmen Usui tanidik yüzleri ayni kosullar içinde tekrar tekrar gördügünü fark eder.

Usui sarsilmistir, kendi kendine bu kisilerin neden yeniden buraya döndügünü sorar. simdiye kadar yasadiklari sekilde yasamayi tercih etmekte ve hayata karsi mütesekkirlik duymamaktadirlar.

Usui, fiziksel bedenin hastalik belirtilerini iyilestirdigini, fakat yeni bir yasam tarzi aktaramadigini farkeder. Bu durum onu Reiki yasam kurallarini olusturmaya yöneltir.

Özellikle bugün öfkelenme

Özellikle bugün endiselenme

Sonsuz bereket için mütesekkir ol

Ekmegini dürüstçe çalisarak kazan

Komsularina karsi dostane davran.

Usui varoslari terk ederek ders vermeye baslamistir. Insanlara kendi kendilerini iyilestirmeyi ögretir ve onlara düsünce sekillerinin de iyilesebilmesi için yasam kurallarini aktarir. Emekli bir deniz subayi olan Dr. Chujiro Hayashi insanlara hizmet vermeyi arzulamis ve Usui'nin ögrencisi olmustur. Kendisi Usui tarafindan yetistirilmis ve Reiki uygulama konusunda derin bir sorumluluk hissetmistir. Hayashi, Usui'nin en yakin çalisma arkadasi olmustur. Usui son günleri yaklastiginda, Hayashi'yi Reiki üstadi ilan etmis ve ögretilerini saklayip korumasi için ona emanet etmistir. Hayashi Tokyo'da bir Reiki Sifa Klinigi kurmustur. Orada Reiki ile sifa verilmekte ve Reiki ögretilmektedir. Hayashi'nin geriye birakmis oldugu belgelerden Reiki'nin fiziksel semptomlarin nedenlerini buldugunu, gerekli titresimlerle bunlari dengeledigini, baska bir deyisle sagligi yerine getirecek sekilde enerjiyle doldurdugunu ögrenmekteyiz. Hawaii'li genç bir kadin olan Hawayo Takata 1935 yilinda bir tümörü ameliyatla aldirmak için Japonya'ya gelmistir. Ameliyat hazirliklari sirasinda içsel bir ses ona ameliyatin gerekli olmadigini, iyilesmek için baska bir yolun daha oldugunu söylemistir. Takata doktorla konusmus ve doktorun kardesi olan Bayan Shimura tarafindan Hayashi Sifa Klinigi'ne götürülmüstür. Böylece Reiki ile tanismistir. Birkaç ay klinikte kalmis ve hergün Reiki ile tedavi görmüstür. Sikayetleri azalmis ve içinde Reiki'yi ögrennme arzusu alevlenmistir. Önceleri bu istegi reddedilir. Reiki'ye karsi derin bir sorumluluk duymasi gerektiginin bilincine varinca, Hayashi'ye gidip duygularini ve gerektigi kadar Japonya'da kalma kararliligini anlatir. Dr. Hayashi kendisini kabul etmis ve Takata'nin egitimi baslamistir. Bir yil boyunca Hawayo Takata iki kizi ile birlikte Hayashi ailesinin yaninda kalmistir. Hergün Reiki tedavisi uygulayip çok sey ögrenmistir. Egitimi tamamladiginda "sifa dagitan ellerin armagani" ile Hawaii'ye dönmüstür. Orada sifaci olarak basariyla faaliyet göstermistir. 1938'de Hayashi kizi ile birlikte Bayan Takata'yi Hawaii'de ziyaret etmistir. Bayan Takata tekrar ders almaya baslamis ve Subat 1938 yilinda Dr.Hayashi tarafindan dogal sifanin Usui sisteminin üstadi olarak inisiye edilmistir. Kisa süre sonra Hayashi ile kizi Japonya'ya dönmüstür.

1941 yilinda Hayashi, ABD ile Japonya arasinda bir savas olacagini sezmistir. Fakat bir türlü Reiki üstadi olarak çalismasini kendisini bekleyen subaylik görevi ile bagdastiramamistir. Ayni dönemde Hawayo Takata Hawaii'de çok özel bir rüya görmüs ve bu rüya nedeniyle Hayashi'yi Japonya'da ziyaret etmeye karar vermistir. Hayashi'yle beklenen savas ve Takata'nin Reiki ögretisini ve kendisini koruyabilmek için nereye gitmesi gerektigi hakkinda konusurlar. Aralarinda her sey konusulduktan ve hareket tarzi belirlendikten sonra Hayashi, Bayan Hawayo Takata'yi yerine geçecek kisi ilan eder. Dr.Hayashi herkesle vedalasmis, geleneksel Japon kiyafetleriyle lotus durusundayken gözlerini kapatmis ve bedenini terk etmistir. Hawayo takata Reiki üstadi olarak Hawaii'ye geri dönmüstür. Kendisi Bati dünyasina "Reiki'nin armaganini" tanitan ünlü ve etkili bir sifaci ve ögretmen olmustur. Bilindigi kadariyla 1974 yilina kadar Reiki'nin tek üstadiydi. Daha sonra ögrencilerinden bazilarini inisiye etmeye ve reiki üstadi olarak yetistirmeye baslamistir. 1980 yilinda ölümüne kadar torunu Phyllis Furumoto dahil 22 Reiki üstadini inisiye etmistir. Batıdaki Reiki pratisyenlerinin büyük çoğunluğu bu yirmi iki kişinin öğrencileridir ve hepsi Takata'ya, Hayashi'ye ve Usui'ye bağlanırlar. Reiki öğretmenleri, yıllar içinde kendi sezgilerini ve algılarını kullanarak; şifa bulmak isteyenlerin ve ruhsal gelişimlerini sürdürürken Reiki ile çalışanların, gereksinimlerine cevap veren yeni teknikler geliştirmişlerdir.Phyllis, 1.derece Reiki ögretisine daha çocukken sahip olmustur. Daha sonra yetmisli yillarda Phyllis'in 2.derece inisiasyonu gerçeklesmistir. 1979 yilinda kisa bir süre önce Reiki üstadi olarak inisiye edilmis olan Phyllis büyükannnesi ile seyahat etmeye baslamistir. Bundan sonra yogun egitim ve dersler baslamis ve Phyllis büyükannesinden onun yerini alacagini ögrenmistir. Aralik 1980'de ölümüne az bir süre kala Takata ona, büyük üstadlarin spiritüel Reiki çizgisini geleneksel bir sekilde sürdürmesini vasiyet etmistir.

1982 ilkbaharinda Hawayo Takata'nin anisina Phyllis Lei Furumoto ile birlikte bir grup Reiki üstadi Hawaii'de toplanmistir. Her yil bulusma konusunda fikir birligine varilmistir. 1983'te gerçeklestirilen ikinci bulusmada "The Reiki Alliance" kurulmustur. Konferansin temel amaci Phyllis Lei Furumoto'yu Mikao Usui, Chujiro Hayashi ve Hawayo Takata'nin dogrudan spiritüel çizgisinde büyük üstad olarak kabul etmekti. 1988 yilinin ilkbaharinda Phyllis Lei Furumoto kendilerini Reiki üstadi yetistirmeye ve inisiye etmeye hazir hisseden Reiki üstadlarina, üstat inisiye etme yetki ve takdirini vermistir. Böylesine büyük bir sorumlulugu üstlenen bu üstadlar yillari kapsayan bir Reiki seminer tecrübesine sahip olmalidir çünkü inisiye ettikleri üstadlari enerjetik olarak tasimakta ve bunun için gerekli bilgi, beceri ve güce sahip olmalidirlar. Son yillarda Reiki tüm dünyada oldukça güçlü ve hizli bir sekilde yayginlasmistir. Bu durum dünyanin iyilesme, uyum, sevgi ve kardeslik ihtiyacini karsilamaya ve sonuçta bütün gezegende barisin hakim olmasina katkida bulunacaktir. Reiki konusunda yapılan araştırmalar, Usui Reiki tekniklerinin Budizm, Şintoizm, Şamanizm şifa teknikleri ile benzeştiğini belirtmektedir. Reiki hakkında medyumlar aracılığı ile alınan bilgiler ise Reiki'nin çok eskiden beri dünyada olduğunu, hatta efsanevi Atlantis'e kadar dayandığını belirtmektedir.

Reiki‘nin Üç Temel Tasi

(Bu metnin asli, Frank Arjava Petter‘in, Dr.Mikao Usui‘nin Reiki notlarina dayanarak yazdigi "The Original Reiki Handbook of Dr.Mikao Usui" adli eserinde yer almaktadir.)

Reiki sistemi, Dr. Usui‘nin ögrettigi bes prensibin yanisira üç temel tasa dayanmaktadir. Bunlar; Gassho, Reiji-Ho ve Chiryo olarak adlandirilirlar.

Gassho

Kelime anlami olarak Gassho, "iki elin biraraya gelmesi" demektir ve Dr.Usui, Gassho Meditasyonu adi altinda bir meditasyon ögretmekteydi. Bu meditasyon O‘nun Reiki toplantilarinin basinda uygulanmaktaydi. Uykuya geçmeden ve/veya uyandiktan sonra 20 – 30 dakika süreyle uygulanabilmektedir. Gassho, tek basina ya da gurup olarak uygulanabilir. Katilanlarin sinerjisinden kaynaklanan enerjinin büyüklügü, gurup meditasyonunu olaganüstü bir deneyime dönüstürmektedir. Gassho meditasyonu her yasta bireyin uygulayabilecegi kadar basittir. Üç günlük bir uygulamadan sonra, Gassho meditasyonunun sizin için uygun olup olmadigina karar verebilirsiniz. Ondan sonrada, en az üç ay boyunca, eger mümkünse her gün bu uygulamayi yapmalisiniz. Bununla beraber, eger bir iki günlük bir uygulama sonrasi bir yorgunluk ya da benzeri bir rahatsizlik hissetmeye baslarsaniz, bu meditasyon sizin için uygun olmayabilir. Ayni ilacin her hastaya uygun olamayacagi gibi. Birkaç hafta sonra tekrar deneyebilirsiniz. Gassho : Ellerimizin göğsümüzün önünde (dua ediyormuş gibi) tutulmasıdır. Ellerimiz kalp seviyesinden biraz yukarıda olmalıdır.

* Gassho uygulamasina, gözleriniz kapali ve elleriniz gögüsünüzün önünde avuçiçleri biribirine degecek sekilde, oturur pozisyonda baslayin. Tüm dikkatinizi orta parmaklarinizin biribirine degdigi noktaya verin. Herseyi unutmaya calisin. Eger meditasyon sirasinda ögle yemegini ya da gelecek günü düsünmeye baslarsaniz, bunun farkina varin ve gitmesine izin verin.

* Bu, birseyler basarma meselesi degildir. Rahatlayabildiginiz kadar rahatlayin. Daha sonra tekrar iki parmaginizin biribirine degdigi noktaya dönün.

* Eger 20 dakika boyunca ellerinizi gögüs hizasinda tutmak sizin için çok yorucu oluyorsa, ellerinizi ayirmadan, onlari kucaginiza koyup sizin için rahat bir pozisyonda meditasyona devam edebilirsiniz.

* Meditasyon sirasinda, ellerinizin ya da belkemiginizin isinmasi gibi enerji fenomenleri gerçeklesebilir. Bunun farkina varin ama bundan fazlaca etkilenmeyin. Her zaman odaginiz iki parmaginiz üzerinde olsun.

* Eger oturma pozisyonunuzu degistirmeniz gerekirse, bunu yavasça ve yaptiginiz islemin farkinda olarak yapin. Omuriligin dik ve basin da herhangi bir tarafa düsmeden dik konumda oldugu, dizlerinizin üzerinde oturur pozisyonda meditasyon yapmak en uygun olanidir. Bu pozisyonu, basinizin içi helyum dolu olan bir balona bagli sekilde nazikçe tutuldugunu hayal ederek gözünüzde canlandirabilirsiniz. Eger bel problemleriniz var ya da bu tür oturmaya alisik degilseniz, arkasi olan bir sandalyeye arkaniza bir iki minder alarak ya da sirtinizi duvara dayayarak oturabilirsiniz. Uykunuzu getirmesi ihtimalini her zaman göz önünde bulundurarak, yatar pozisyonda meditasyon yapmamaniz dogrultusunda bir kural yoktur.

Reiji – Ho

Kelime olarak Reiji, "Reiki gücünün göstergesi", Ho ise "Yöntemler" anlamina gelmektedir.

Reiji – Ho her tedaviden önce gerçeklestirilen üç kisa dinsel töreni kapsamaktadir.

* Gassho durusuyla ellerinizi gögüsünüzün önünde birlestirin ve gözlerinizi kapayin. Simdi Reiki gücü ile baglanti kurun. Bu son derece basittir: Reiki gücünün içinizden akmasini isteyin. Bir iki saniye içerisinde bunun nasil gerçeklestigini göreceksiniz. Belki bu enerjinin taç çakranizdan girdigini ya da önce kalbinizde ya da ellerinizde oldugunu hissedeceksiniz. Bu göstergenin ilk önce vücudunuzun neresinde belirecegi önemli degildir. Eger 2.derece Reiki egitimi aldiysaniz, Reiki gücü ile baglanti kurmak için uzaklik sembolünü (HSZSN) kullanabilirsiniz. Reiki‘nin akmasina iliskin arzunuzu zihninizde üç kez tekrarlayin ve ardindan zihinsel tedavi sembolünü (SHK) gönderip bunu güç sembolü (CKR) ile mühürleyin. Enerjinin akmaya basladigini gözlemledikten sonra bir sonraki asamaya geçebilirsiniz.

* Tüm seviyelerde hastanin iyilesmesi ve/veya sagligi için dua (niyet) edin. Çogunlukla bir hasta için neyin "iyi" ya da "kötü" oldugunu biz bilemeyiz, bu nedenle "iyilesme" ve "saglik" terimlerini Reiki gücünün ellerine birakip, O‘nun bu islem için bir araç olmasini saglayin.

* Avuçiçleri biribirine degen ellerinizi üçüncü göz hizasina getirin ve Reiki gücünün, enerji ihtiyaci olan bölgeye yönelebilmesi için, ellerinize rehber olmasini dileyin.

Ilk bakista, bu teknigin Reiki hakkinda ogrendiklerimizle çelistigi düsünülebilir. Ancak yazar kendi deneyimlerine dayanarak, "Bu konuda sizi ne kadar cesaretlendirsem azdir" demektedir. Bu teknigi kullanmadan önce, kendisi negatif enerji yüklü alanlari görebilmek için pandül kullandigini, ancak Reiji‘den sonra buna ihtiyaci kalmadigini belirtiyor. Elleriniz ne oldugunu bilmektedir, dolayisi ile onlara güvenin. Sezgi, birçogumuzun düsündügü gibi, ögrenilmesi ve gelistirilmesi gereken birseydir. Gerçekte ise durum biraz farklidir: Hepimiz aslinda sezgiseliz ama sezgilerimizi dinlemeyi ve onlari dogru tercüme etmeyi ögrenmeliyiz. Sezgilerinizle nasil temasa geçtiginiz ve onlarin kendilerini ne sekilde gösterdigi, bireyden bireye degismektedir. Sezgilerinizden tam olarak emin degilseniz, hayatinizin hangi anlarinda kendisini gösterdigine dikkat etmeye çalisin. Örnegin dus alirken, yemek yaparken, yürüyüs esnasinda ya da araba kullanirken sezgilerinizden daha fazla faydalaniyor ya da onlarla temasa geçiyorsaniz bu özelligi hayatinizin diger anlarina da tasiyabilirsiniz demektir. Hasta ile olan calismamiza geri dönersek: belki enerji blogunun, fiziksel ya da süptil planda nerede oldugunu görebilir, hissedebilir hatta belkide buna ilisikin bir koku ya da ses duyabilirsiniz.Reiji dinsel törenini mekanik bir hale dönüstürmek mümkün olmakla beraber, burada amaçlanan bu degildir. Bu isi her seferinde sanki ilk kez yapiyormuscasina, tüm kalbinizle gerçeklestirin. Buradaki en önemli bilesenler, SEVGi ve DiKKAT‘tir. Bu iki özellik size ve hastaniza iyi olma ve iyilesme yolunu gösterecektir.

Chiryo

Chiryo "Tedavi" anlamina gelmektedir. Dr.Usui‘nin döneminde, dogal olarak, tedavi Japon teknigi ile verilmekteydi. Hasta yerde, bir "futon" (pamuklu dösek) ya da "tatami mat" (hasir dösek) üzerinde yatardi.

* Tedaviyi verecek olan hastanin yaninda diz çökerdi. Çok sansliyiz ki, günümüzde masaj masasi kullaniliyor !

* Tedaviyi veren hakim (dominant) elini hastanin taç çakrasi üzerine koyar, ani bir istek ya da ilham gelene kadar bekler ve eli buna göre hareket ederdi.

* Tedavi esnasinda, tedaviyi veren dizginleri tamamen ellerine birakir ve temas edilen bölgedeki agri dinene ya da eller baska bir alana kayma istegi duyana kadar o bölgeye Reiki verilirdi.

Reiki‘nin Üç Temel Tasi’ni su sekilde özetleyebiliriz:

1. Gassho Meditasyonu ile evrenle bir oldugumuz, meditatif bir konuma geçiyoruz. Evimizi misafir gelmeden önce, ki buradaki misafir Reiki enerjisidir, temizliyoruz. Hindistan‘da Gassho, Namaste ile es anlamıdir ve bu da "içindeki kutsal varligi selamliyorum" anlamina gelmektedir. Bu seviyeye ulastigimizda, bir sonraki asamaya geçebiliriz. Gassho Meditasyonu günlük olarak tedavi öncesinde ve ellerin gögüs hizasinda ayni sekilde tutulmasindan ötürü, Reiji sirasinda da uygulanabilir. Bu tedavi ile kalbin ayni frekansa ayarlanmasina yardimci olur. Ellerimizi gögüs hizasinda birlestirmek bize meditasyonla birlesmeyi de ögretir. Bu konumda iken gözlerimizi kapadigimizda, otomatik olarak meditasyon konumuna geçeriz.

2. Reiji ancak egomozu meditasyon sirasinda geçici olarak kapattigimizda etkin bir sekilde uygulanabilmektedir. Ilk bakista Reiji amaçli bir hareket olarak gözükse de, aslinda onunla biz kendimizi Reiki enerjisine adamaktayiz. Kendini adamakta bir amaç (hedef) yoktur. Reiji‘deki spiritüel tavir "Senin iraden yerine gelsin" seklindedir. Netice itibariyle, tedaviyi basaran bizler degiliz. Onun yerine, bizim içimizden geçerek en iyi sekilde gerçeklesmektedir.Belki tedavi öncesi küçük bir dinsel tören önerisi isinize yarayabilir: Ellerinizi muslugun altinda, soguk suyla yikayin ve agizinizi iyice çalkalayin. Tedavinin verilecegi odada, Gassho pozisyonunda rahat bir sekilde durun. Gözlerinizi kapayin ve endiselerinizin, düsüncelerinizin ve hislerinizin akip gitmesine izin verin. Simdi Reiji ile baslayabilirsiniz.

3. Artik tedaviye (Chiryo) basladiktan sonra, iyilesme ya da herhangi bir tedavi amaciyla ilgili endiselenmenize gerek yoktur.

Reiki ilkeleri - Reiki'nin Ahlaki Prensipleri

Reiki'nin gelisiminden yillar sonra, Dr.Usui bir meditasyon esnasinda, Reiki uygulamalarina bazi ilkeler eklemeyi uygun gordu. Bu prensipler o donemde Dr.Usui'nin bagli bulundugu Meiji Japon Imparatoru'nun ilkelerinden besini icermekteydi. Bu ilkeler Usui Reiki'ye ruhsal bir denge eklemek icin gelistirildi. Burada amac insanlarin, Reiki'nin esas noktasinin tekamule bilincli olarak karar verilerek ruhun iyilestirilebilecegini anlamalarini saglamakti. Reiki'de kalici sonuclar alabilmek icin enerjinin aktarildigi sahis iyilesebilmesinin sorumlulugunu uzerine almali ve aktif olmalidir. Bu nedenle, Usui reiki sistemi, Reiki enerjisinin sadece kullanilmasi demek degildir. Tam bir sistem olabilmesi icin tekamule kendini adamayi ve aktiviteyi de icermelidir. Bu idealler saygideger bir yasam surmenin rehberidirler. Mutlulugu davet etmenin gizli sanati, tüm hastaliklarin mucizevi ilaci;

Bugun icin sinirlenme,

Endiselenme ve sukran dolu ol.

Kendini isine ada ve insanlara saygili ol.

Her gunduz ve gece ellerini dua icin kavustur.

Ve bu cumleleri kalpten tekrar et.

Reiki Nedir?

· Reiki tüm enerjilerin akışını düzenleyen güçlü doğal bir iyileşme sistemidir.

· Reiki yaşamdaki oluşumların (manifestations) düzenini ve olayların doğal akışını hızlandıran bir evrim aracıdır.

· Reiki her zaman elinizin altında ve kullanılmaya hazırdır. Uyumlama (inisiyasyon) yapıldığı zaman onu artık yitirmek mümkün değildir.

· Reiki’nin kullanımı kolaydır.

· Reiki sorunları engellemek ve bedensel ve ruhsal dengeyi korumak için, iyileştirme işleminde yardımcı olarak kullanılır.

· Reiki özgerçekleştirme (self actualisation) için etkin bir araçtır.

· Reiki ruhsal rehberlikle alınır.

Reiki Ne Değildir?

· Reiki bir din veya tarikat değildir

· Reiki belli bir düşünce veya inanç ile ilgili değildir.

· Reiki’nin zihin kontrolü ile hiçbir ilgisi yoktur.

· Reiki bir “enerji frekansı” değildir.

· Reiki sadece az sayıda ve belli kişilere ait değildir.

· Reiki’yi sadece bir kişi veya kuruluş öğretebilir diye bir kural yoktur (öte yandan herkes öğretir diye birşey de doğru değildir).

· Reiki’yi öğrenmenin ve yaşamanın sonu yoktur

Dünyamız her gün biraz daha küçülüyor. Internet, çevre bilinci, politika, ve uluslararası ticaret bu harikulade gezegenin kültürlerini giderek yakınlaştırıyor. 21. yüzyılın akımı "haydi beraber yapalım" şeklinde gelişiyor. Artık, bir insan, bir kasaba, bir şehir, hatta bir ülke dahi, tek başına varlığını sürdüremiyor. Rekabetçilik -- birinci olma, en iyi olma, önde olma, tek olma isteği -- artık modası geçmiş bir "değer" oldu. Bu istek geçmişte faydalı olabilirdi. Gelişme kavramı bağımlılıktan, bağımsızlığa yönelen bir süreç tanımlar ki bu süreç sonunda dayanışmaya (karşılıklı bağımlılık) dönüşür. Bağımlılık tümüyle negatif bir durum değildir; sevme yeteneğini, diğerlerine açık olmayı, diğer bireylerin değerlerini kabul etmeyi ve takdir etmeyi, kendi kusurlarımızı görmeyi, ve tek başına olmadığımızı, onaylamamızı belirtir. Bağımlılık sevgiye yönelen ilk adımdır. Bununla beraber, kendi başımıza başarma ve kendi ayaklarımızın üstünde durarak hayatımızı yaşama isteğinden yoksunsak, gelişmenin oluşması pek mümkün değildir. Bu kişisel, kültürel ve uluslararası seviyelerde geçerlidir. Bağımsız bir kişi veya bağımsız bir toplum, büyük bir kuvvetin ve saf bir gücün çekici görünümüdür. Batı dünyası, geçtiğimiz çağlarda, pozitif düşüncenin ve kendi gerçeğimizi yaratma teorisinin etkisinde kalmıştır. Ancak, bağımsızlık nihai hedef değildir. Bir sonraki adım, dayanışma, kişiler ve uluslar arasında iletişimi hedefler. Karşılıklı bağımlılık durumunun en mükemmel benzeşimi ışık prensibidir. Hepimizin içinde aynı ışık parlamaktadır. Bu ışık, farkına varsın veya varmasın, tüm varlıkların yollarını -- bu yol ne olursa olsun -- aydınlatır. Doğaya bakmamız, onun gücünün harika etkilerini görmemiz için yeterlidir. Baktığımız her yerde, tümün tekliği, kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızdadır. Reiki sisteminde de, güç, sevgi ve ışık tek bütünü oluşturmak üzere birleşmişlerdir. Yalnızca, enerjilerin tekliği, hayatı gerçekten yaşanmaya değer yapar.

Reiki'nin dünyayı bir araya getirme gücünün birkaç nedeni vardır. Bunlardan en açığı, çok basit oluşudur. Dr. Usui'nin kendi sözleriyle "herkes Reiki öğrenebilir ve uygulayabilir". Bir diğer neden Reiki'nin sonuçlar yaratmasıdır. Bu sonuçlar, fiziksel, zihinsel ve duygusal bedenlerin, tüm zevk, acı, sağlık ve hastalık durumlarında şifa bulmasıdır. Reiki, bugüne olduğu kadar, geçmişe ve geleceğe de şifa verir. Sağlıklılara ve hastalara, zenginlere ve fakirlere, yaşlılara ve gençlere şifa verir. Hindu'lara, Hiristiyan'lara, Budist'lere, Müslüman'lara, ve Yahudi'lere; nerede yaşarlarsa yaşasınlar, ne yaparlarsa yapsınlar, şifa verir. Reiki bu farklılıkları aşmış ve bu gezegen üzerinde yaşayan ve seven tüm din, ırk ve halkları bir araya getirmiştir.

Reiki Eğitimi

Reiki ile çalışma dört aşamada öğrenilir ve bunlar birbirlerini tamamlayıcı düzeylerdir, hep birlikte tam bir şifa ve ruhsal gelişim sistemi oluştururlar. Herkes her düzeyin eğitimine açıktır. Herkes kendini uygun gördüğü düzeyde öğrenimi bırakabilir ya da öğretmen olabilir. Dereceler insanların birbirine üstünlük sağlaması için değildir.

Reiki 1

Reiki birinci derece inisiyasyonu kişiyi evrensel yaşam gücü enerjisine açar. Kişinin üstteki 3 çakrası ile ellerdeki çakraları Reiki 'ye uyumlanarak ellerin şifa niyetiyle bir varlığa dokunulması ile yüksek bir enerjinin o varlığa aktarılması sağlanır. Reiki I temelde fiziksel düzeyde şifa uygulamaları içindir. Öğrenciler kendilerine, başkalarına, yemeklere, hayvan ve bitkilere enerji verebilirler. Sorunlu olabilecek bölgeleri hissedebilmek için bedeni tarama yöntemi öğrenilir.

Reiki I ilerideki tüm seviyelerin temelidir ve en sıklıkla kullanılan dokunarak şifanın öğrenildiği düzeydir. Reiki I temelde fiziksel düzeyde şifa uygulamaları içindir. Bir günlük eğitim sürecinde yapılan uyumlama işlemi sonucunda öğrenci evrensel yaşam gücü enerjisine açılır. Ellerdeki çakralar açılarak, ellerin şifa niyetiyle bir varlığa dokunulması ile yüksek bir enerjinin o varlığa aktarılması sağlanır.Öğrenciler kendilerine, başkalarına, hayvan ve bitkilere enerji aktarmayı öğrenirler. Reiki I eğitiminde aşağıdaki bilgi ve teknikler öğrenilir:

Reiki'nin tarihçesi

Reiki nedir ve nasıl işler ?

Reiki prensipleri

Standart Reiki el pozisyonları

Tüm beden Reiki uygulaması

Reiki'nin özel durumlarda kullanımı

Gassho Meiso : Gassho meditasyonu

Kenyoku : beden ve ruh temizliği

Byosen Scanning : beden tarama yöntemi

Reiki I ilerideki tüm seviyelerin temelidir ve en sıklıkla kullanılan el koyarak şifanın

öğrenildiği düzeydir.

Reiki 2

Reiki ikinci derecede üç kutsal sembol ve bunların kullanımı öğrenilir.

Bu semboller Güç sembolü, Duygusal-Zihinsel Sembol ve Uzağa Reiki Gönderme Sembolüdür.

Reiki 2 inisiyasyonu-ayarlanması kişinin şifa için aktardığı enerjiyi artırır ve öğrenciler öğrendikleri semboller aracılığı ile uzaktan şifa gönderme ile zihinsel ve duygusal şifa yöntemlerini öğrenirler.

Ek yöntemlerin kullanımı bu düzeyin inisiyasyonu sırasında öğrencinin uyumlandığı Reiki sembollerinin çizilmesiyle mümkün olur.

Düzey I alıştırma eksersizleri

Düzey I aktivitelerinin amacı sizin Reiki enerjisini kullanmaya alıştırmak, el pozisyonlarını öğrenmek, prensiplere bağlanmak ve kendi ve başkaları üzerinde şifa seansları düzenlemektir.

Öğretmenle yüz yüze olduğunuz bir sınıfta el pozisyonlarını kendiniz ve başkaları üzerinde deneme fırsatınız olur. Tabi ki uzaktan öğrenimde bazı zorluklar ve engellerle karşılaşmanız kaçınılmaz. Yoğun çaba ve istekle bu engeller aşılabilir.

Aktivite Bir- Reiki prensiplerinin öğrenilmesi, tarih ve metod

Bu aktivitede Reiki prensiplerini, tarihçe ve Reiki metodunu öğreneceksiniz. Birinci düzey klavuzunu okuyun. Bunun dışında Reikiye giriş, Reiki nedir? Ne değildir? Reiki ahlakı ve Reikide güncel konular adlı yazıları okuyun. Bunlar size Reiki sistemini ve bazı diğer konuları öğretecektir.

Aktivite İki- El pozisyonlarının öğrenilmesi

Bu aktivitenin amacı size el pozisyonlarını öğretmektir. Düzey I kullanım klavuzunda yer alan el pozisyonları listesinden bir el pozisyonu setini seçin. Benim kendi fikrimce klasik 7 pozisyonluk Japon Reiki setidir, fakat siz kendinizi hangi sette rahat hissediyorsanız onu kullanın. Verilen linklerdeki geleneksel Usui, diğer formlar ve geleneksel Japon Reiki Setlerini inceleyin. Bu resimleri hem kendinizi hem de başkalarını iyileştirmek için inceleyin. Referans olması için bu resimlerin çıktısını alın.

Aktivite Üç- Kendi kendine şifa verme

Bu aktivitenin amacı sizi Reiki enerjisi ile tanıştırmak ve uygulamalı bir Reiki şifa yapmanızı sağlamaktır. Bir hafta boyunca kendi kendinize şifa verin. Her bir el pozisyonunda üc yada beş dakika kalın. El pozisyonlarını referans olması için yanınızda bulundurun. Kendi kendinize şifa verirken ellerinizi nasıl hissettiğinize, enerjiyi algılayışınıza, ne kadar enerjinin nereye gittiğini ve şifa vermeyi bitirdiğinizde nasıl hissettiğinize dikkat edin.

Aktivite Dört- Başkalarına şifa vermek

Bu aktivite başkalarına şifa vermek için Reikiyi kullanmayı içerir. Önce bir gönüllü bulun (eğer çocuklarınız gönüllü olurlarsa işleme başlamadan önce uzun bir süre hareketsiz durmaları konusunda anlaşın). El pozisyonlarını referans olarak yanınızda bulundurun. Yine ellerinize, enerjinin akışına ve işlem bittikten sonra nasıl hissettiğinize dikkat edin. Eğer elleriniz standart pozisyonlardan farklı bir yere gitmek istiyorlarsa bu sezgisel isteğe dikkat edin.

Aktivite Beş- Yansıtma

Bu aktivitenin amacı bu aşamaya kadar yaşadığınız Reiki enerjisi deneyimini ifade etmeniz içindir. Kendiniz ve başkaları üzerinde yaptığınız Reiki şifası üzerine kısa bir yazı yazın. Bu yazıda aşağıdaki konuları işleyin

1- şifa verme işlemi sırasında ellerinizi nasıl hissettiniz.

2- Reiki enerjsini nasıl hissettiniz

3- Başkalarına şifa verirken nasıl hissettiniz

4- İnisiasyondan sonra yaşamınızda neler değişti, Reiki neleri değiştirmenize yardımcı oldu.

Reiki II uyumlaması öğrencinin sembol kullanımına açılmasının yanısıra, şifa için aktardığı enerjiyi de artırır. Reiki ikinci derece eğitimi aşağıdaki konuları kapsar:

Reiki II sembolleri ve kullanımları

Enkaku Chiryo : uzağa şifa gönderme

Zihinsel ve duygusal şifa yöntemleri

Joshin Kokyuu-Ho : nefes alma tekniği

Reiji-Ho :

Beaming :

Reiki II eğitimi bir gün içinde tamamlanmaktadır.

Düzey 2 Öğrenim alıştırmaları

Düzey II alıştırmalarının amacı sizin Reiki anlayışınızı derinleştirmenizi sağlamaktır. Aynı zamanda Düzey II sembollerini öğrenerek Reiki enerjsi ufkunuzu geliştirmektir. Son olarak bu alıştırmalar size uzaktan şifa verme uygulamalarını ve tekniklerini öğretmekte yardımcı olacaktır.

Aktivite Bir- Reiki Düzey II amaçlarının öğrenilmesi

Bu aktivitede İkinci Düzey Reiki hakkında bilgi vermek içindir. İkinci düzey klavuzunu okuyun. Sembol çizimlerini inceleyin ve anlamlarını öğrenin. Ayrıca uzaktan şifa metodlarına bakın.

Aktivite İki – Reiki sembollerinin öğrenilmesi

Bu aktivitenin amacı Reiki sembollerini öğretmektir. Düzey iki sembollerini gözden geçirin (Cho Ku Rei, Sei Hei Ki ve Hon Sha Ze Sho Nen). Bunların bir çıktısını alıp anlamlarını öğrenin. Bunları kağıt üstünde ve havada çizmeye çalışın. Kendize şifa verin ve şifa vermeden önce bu sembolleri avucunuza ve havada gözünüzün önüne çizin.

Aktivite Üç- Duygusal şifa verme

Bu aktivitenin amacı duygusal düzeyde şifa verme işlemi hakkında bilgi vermektir. İkinci düzey klavuzunda verilen bir duygusal programı seçin yada kendiniz bir tane yaratın. Tekniği uygulayın ve deneyiminizi kağıda dökün.

Aktivite Dört- Uzaktan şifa vermek

Bu aktivitenin amacı uzaktan birilerine şifa göndermeyi öğretmek ve uzaktan şifa metodlarına aşına olmasını sağlamaktır. Uzaktan şifaya ihtiyaç duyan bir kişi bulun (bunu bulmak çok zor değildir, ya uzaktaki bir hasta akrabanızı kullanın yada bir çok listede var olan enerji taleplerini inceleyin, www.onelist.com yada alt.healing.Reiki). Şifa göndermeden önce izin alın (eğer birileri şifa talebinde bulunmuşsa zaten izin vermiş demektir). Düzey II klavuzunda verilen uzaktan şifa metodlarından birini seçin. Uzaktan şifa işlemini gerçekleştirin. İdeal olarak, bu tekniği kullanmak için bir hafta boyunca yapmanız gerekir.

Aktivite Beş- Yansıtma

Bu aktivitenin amacı bu aşamaya kadar yaşadığınız Reiki enerjisi deneyimini ifade etmeniz içindir. Kendiniz ve başkaları üzerinde yaptığınız Reiki şifası üzerine kısa bir yazı yazın. Bu yazıda aşağıdaki konuları işleyin

1- uzaktan şifa verme işlemi sırasında enerjiyi nasıl hissettiniz

2- sembolleri kullandıktan ve öğrendikten sonra Reiki akımında herhangi bir değişiklik hissettiniz mi?

3- Düzey II Reiki’yi öğrendiğinizden bu yana her hangi bir değişiklik hissettiniz mi?

Reiki 3

Reiki III Pratisyen Eğitimi

İki gün süreli Reiki III Pratisyen Eğitimi veya İleri Reiki eğitimi (ART), geleneksel Reiki sisteminin bir parçası değildir. Bu derecede öğretilen yöntemler; William Lee Rand tarafından, yoğun şifa etkileri kanıtlandıktan sonra, Reiki Master olmaya hazırlığın bir parçası olarak veya öğretmenlik yapmak niyetinde olmayıp yalnızca şifa yeteneklerini artırmak isteyenler için eğitim sürecine eklenmiştir. Bu eğitim öğrencinin Usui Master Sembolü'ne açılmasını ve aşağıda sıralanan çok güçlü ve etkili şifa tekniklerini içerir:

Usui Master sembolü ve kullanımı

Hareketli meditasyon

Reiki meditasyonu

Reiki Rehberleri meditasyonu

Aura temizleme tekniği

Kristallerle çalışma yöntemleri

Koki-Ho : nefesle şifa verme

Shu-Chu-Reiki : Reiki grup çalışması

Gyoshi-Ho : gözlerle şifa gönderme

Reiki III Öğretmen (Reiki Master) Eğitimi

Bir Reiki Öğretmeni olmak ve sistemi öğretmeye başlamak büyük bir adım ve sorumluluktur. Biz bu yola açılmak isteyen öğrencilerin kendilerinin temizlenip şifa bulmaları için her gün kendilerine Reiki uygulamaları gerektiğine inanıyoruz. Önceki tüm seviyelerde yeterli deneyime sahip olmaları ve şifaya gerçekten güçlü bir duygu ve sebatla bağlanmaları gerekir. Zor vakalar ya da beklenmedik tepkiler karşısında tecrübe kazanmalıdırlar. Bu süreç, Reiki Öğretmeni olmadan önce normalde iki ya da üç sene uygulama gerektirir. Reiki Master/Öğretmenlik eğitimi, Reiki terapistinin diğer kişileri tüm Reiki derecelerine inisiye etmesine hazırlar ve sınıf yönetme, yazılı malzemeyi öğretme ve öğretmen-öğrenci ilişkileri konularında yol gösterir. Reiki Öğretmenlik eğitimi, haftada bir gün olmak üzere toplam oniki hafta sürmekte ve aşağıdaki konuları kapsamaktadır:

İletişim teknikleri

Önyargılardan arınma

Empati geliştirme

Reiki öğretmeninin sorumlulukları

Mikrokozmik yörünge meditasyonu

Tibet sembolleri ve kullanımları

Mor nefes

Şifa uyumlaması

Tüm Reiki seviyeleri uyumlama metodları

Reiki öğretmenleri, tüm seviyelerin eğitimlerini verebilir ve pratisyenleri her seviye için inisiye edebilirler. İleri Reiki Eğitimi (Advanced Reiki Training-ART) Bu aşamada öğrenci Master sembolüne inisiye olur ve Reiki sembolleri ile yapılan ek şifa çalışmalarına dair bilgiler öğretilir.

Bu derece, geleneksel Reiki sisteminin bir parçası değildir. Bu derecede öğretilen yöntemler Reiki Öğretmeni William Rand tarafından, yoğun şifa etkileri kanıtlandıktan sonra, Reiki Master olmaya hazırlığın bir parçası olarak veya öğretmenlik yapmak niyetinde olmayıp yalnızca şifa yeteneklerini artırmak isteyenler için eğitim sürecine eklenmiştir.

Öğretmenlik (Reiki Master)

Bir Reiki Master olmak ve sistemi öğretmeye başlamak Reiki Master için önemli bir adım ve sorumluluktur. Bu yola açılmak isteyen öğrencilerin kendilerinin temizlenip şifa bulmaları için her gün düzenli Reiki uyguluyor olmalarının gerektiğine inanıyorum. Önceki tüm seviyelerde yeterli deneyime sahip olmaları ve şifaya gerçekten güçlü bir duygu ve sebatla bağlanmaları gerekir.

Zor vakalar ya da beklenmedik tepkiler karşısında tecrübe kazanmalıdırlar. Reiki Master/Öğretmenlik eğitimi, Reiki Terapistinin diğer kişileri tüm Reiki derecelerine inisiye etmesine hazırlar ve sınıf yönetme, yazılı malzeme oluşturma, dersi öğretme ve öğretmen-öğrenci ilişkileri konularında yol gösterir.

Prensipler Üzerine Yorumumuz:

Geleneksel Reiki öğretimindeki beş prensibe kıyasla, az da olsa uyarlanmış bir versiyon olan bu prensipler, bizim buraya kadar işlediğimiz bütün konularla bağdaşmaktadır. Şimdi kısaca bu prensipleri irdeleyerek size bu kitapta anlatılanların oluşturduğu çerçeveyi göstereceğiz. Enerji bedeni konusunda betimlediğimiz “negatif savunma” ve “pozitif yaklaşım” eylemleri, insanların bir etki karşısında verebileceği iki ana tepkiyi anlatır. Bir olay gerçekleştiğinde ya savunmaya geçeriz, ya da “yaklaşım” (approach) yaparız. Savunma olumsuz, yaklaşım ise olumludur. Bizim olumsuza negatif, olumluya da pozitif adını vermemizin nedeni, konunun “sayısal” niteliğinden kaynaklanır. Tanrı’nın iradesinden sözetmiştik: Tanrı’nın iradesi kavramı içinde bütünevrimin (hem fiziksel hem de sosyal ve tinsel evrim) temelini de oluşturan “Yüce Düzen” (Divine Order) tanımı bulunur. Bizim kendi Yol’umuz, Yüce Düzen’den uzaklaştığı ölçüde, yaşamsal konumumuz “eksi”, yani negatif, yaklaştığı ölçüde de “artı” yani pozitif olarak nitelendirilebilir. İlk ve ikinci prensip insanların negatif savunma kalıplarının genellemesidir. Hiddet saldırı niteliğinde yapılan bütün aktif savunmaları, endişe de geri çekilme şeklinde gerçekleşen bütün pasif savunmaları temsil eder. Hiddet de, endişe de aynı kaynağın eserleridir: Korku. Korkunun ardında ise inanmazlık yatar.

Eğer herşeyin bir anlamı olduğuna inanırsak, ve Yüce Düzen’i duyumsayarak yaşıyorsak, korku duymayız. Yaşamın geçici niteliği ile birlikte, olası mutsuz sonların da yerini mutlu olaylara bırakabileceğini biliriz. Akışın sundukları bize yabancı değildir çünkü bu akışa biz de katkıda bulunuruz. Yaratıcılığımızla yaptığımız katkılar ve bununla edindiğimiz doyum, dördüncü ve beşinci prensiplerin içinde saklıdır. Özellikle yaptığımız işte iyiysek ve yaptıklarımız bizi her anlamda doyuruyorsa, hayatın “yap-boz”u içindeki bir parça olarak tam yerimizi bulmuşuz demektir. Zaten o zaman dürüstlük konusunda bir öğüde gereksinim de kalmaz.

Farkındalık ve bunun getirdiği bilinci de anlattık. Bilinç iyi / kötü ayrımını doğal olarak görmemizi sağlayacağı için olaylar karşısında doğru kararları vermek zor olmayacaktır. Doğru olduğunu içimizde hissettiğimiz kararların yaratıcısı olduğumuzda kaçınılmaz bir şekilde mutluluğu deneyimleriz. Mutluluk “takdir” ya da “şükran” kavramının ta kendisidir. Bu da üçüncü prensibi oluşturur. Kendi yaptığımız birşeyin sonucunda mutlu olabiliyorsak, yaratıcımıza şükranımızı ifade etmiş oluruz. Bir günün sonunda yaşadığı ve yaşattıkları ile tatmin olmuş bir insanın mutluluğu, “Tanrım çok şükür” tümcesinin ifadesinden daha büyük bir takdirdir. Reiki, kullanilmasi son derece kolay bir iyilestirme teknigidir. Reiki inisiasyonunu aldiktan sonra tek yapilmasi gereken Reiki'nin akmasini arzu etmektir. Bu en basit sekliyle iyilestirmenin basinda "Reiki" kelimesini söyleyerek yapilabilir. Reiki daima akmaya hazirdir ve siz bunu ne zaman isterseniz gerçeklesir. Ellerinizi, iyilesmesini niyet ederek, kisinin üzerine yerlestirdiginizde akmaya baslayacaktir. Reiki?yi kullanmak için özel bir ruh haline, meditasyona ya da konsantrasyona ihtiyaç yoktur. O?nu düsünerek ya da hakkinda konusarak, enerji akisini baslatabilirsiniz.

Ancak guruplarda genellikle insanlar Reiki verirken konusmaya baslamaktadir. Bu, hastanin üzerindeki odaklanmayi baska yönlere çevireceginden, iyilestirmenin derecesini de azaltabilir. Her ne kadar Reiki konusurken aksa da, suurunuzu Reiki enerjisiyle bir araya getirip, meditatif bir hal aldiginizda, çok daha iyi çalisacaktir. Reiki iyilestirmesi verirken parmaklari birbirine bitisik tutmak önemlidir. Bu, enerjiyi yogunlastiracak ve daha güçlü bir akis saglayacaktir. Avucunuzda hissedebileceginiz sicaklik, karincalanma, titreme ya da enerji akisi gibi hislere karsi duyarli olun. Reiki?yi ayni zamanda vücudunuzun farkli bölgelerinden akarken de hissedebilirsiniz.

Reiki ile ilgilendikçe zihniniz Reiki suurunun da farkinda olacaktir. Bunu bir rahatlama, nese, sevgi, iyi hissetme, güvenlik, yükselme, limitsiz potansiyel, özgürlük, yaraticilik, güzellik, denge, uyum ve diger pozitif durumlarin duyumlari seklinde tecrübe edebilirsiniz. Bunlarin sizin duygulariniz olmasina izin verin. Eger farkli düsünceler zihninizde canlanmaya baslarsa, onlari nazikçe uzaklastirip, dikkatinizi Reiki suuruna yönlendirin. Bunu yaparken sedece Reiki?nin daha güçlü akmasini saglamaz, ayni zamanda kendinizde de daha derin bir iyilesme hissedersiniz.

Reiki suuruna yönelik meditasyonla, ayni zamanda Reiki Rehberlerinizin sizinle daha yakindan çalismasina olanak taniyan bir zihin durumuna girmektesiniz. Bu sekilde Onlar, sizinle hem Reiki?ye daha iyi bir kanal olacak hem de hastaya daha güçlü bir enerji yollayacaklardir.

Reiki?nin etkisini arttirmanin en önemli yolu, O?nun sevgi, sevkat ve nezaketle birlikte verilmesidir. Bu, hastalarda duygusal bir güvenlik yaratip, onlari Reiki enerjisini daha kuvvetli kabul etme yolunda cesaretlendirecektir. Ayni zamanda tedavi potansiyelinize kapilar açip, Reiki?nizin kuvvetini arttiracak ve sizde de daha derin bir iyilestirme saglayacaktir.

Reiki?nin enterasan bir etkisi de, kimi zaman ayak tabanlarindan da akmasidir. Böyle birsey hissettiginizde, buradan gelen enerjiyi de kullanabilirsiniz. Hastaya yakin durudugunuzda, ayaklarinizdan akan enerji, ya hastanin vücuduna girmeden önce O?nun aurasini tedavi edecek, ya da bacaklarinizdan yukari dogru çikarak, ellerinizden akan enerjiye eklenecektir.

Genellikle sorulan sorulardan bir tanesi de, Reiki?nin ne kadar süreyle verilmesi gerektigidir. Reiki Tanri tarafindan yönlendirildiginden, asla zarar veremez. Siz de, asla çok az ya da çok fazla Reiki veremezsiniz. Eger tüm yapabileceginiz bir iki dakikalik Reiki ise, devam edin. Reiki daima yardimci olacaktir. Kisacik bir iyilestirmenin bile ne kadar faydali olacagini bilemezsiniz. Çok özel sonuçlar garanti edilmemekle birlikte, birkaç dakika ya da daha kisa süreli tedavilerde bas ve dis agrisi, ari sokmasi, kanamanin durdurulmasi ve hatta kirik kemiklerin onarilmasi gibi birçok faydali sonuç almak mümkündür. Öte yandan, birkaç saat ya da daha uzun süreli tedaviler sadece Reiki?nin degerini arttiracaktir. Bu uzun tedavilerle hastayi asiri enerjiyle yükleme ya da zarar verme gibi sonuçlarla karsilasmak olasi degildir.

Reiki sadece ellerinizi koydugunuz yeri iyilestirmekle kalmaz, ayni zamanda vücudun tedaviye ihtiyaç duyan diger bölgelerine dogru da hareket eder. Örnegin ellerinizi hastanin basina koydugunuzda, Reiki sadece bu bölgeyi tedavi etmeyecek, ayni zamanda eger ihtiyaç varsa, mideye dogru da akacaktir. Ayaklari tedavi ederken, yine eger gerekliyse, Reiki sirta dogru akabilecektir. Belli semptomlarin tedavisinde sezgiler son derece önemli rol oynamaktadir. Ilk önce ellerinizi ilgili bölgeye yerlestirin. Eger Reiki akisi hissediyorsaniz, orada kalin. Fakat Reiki akisi iyi degilse, hastaniza ne hissettigini sorun. Her ikinizde Reiki?nin ilgili bölgeyi iyilestirdigine dair birsey hissetmiyorsaniz, sezgilerinize bu durumu tedavi edebilecek en iyi yerin neresi oldugunu sorun ve onlarin sizi yönlendirdigi yere dogru ellerinizi hareket ettirin. Reiki akisi daha kuvvetli olmaya baslar ve hasta da semptomlarinda bir azalma oldugunu ifade ederse, dogru rehberlik almissiniz demektir. Genellikle mevcut durumu tedavi etmek için en iyi yer, semptomlarin kendini gösterdigi yer olmamaktadir. Daima, en iyi yeri bulmak için rehberlik almaya çalisin. Size mantiksiz ya da hayal gücünüzün bir ürünü gibi gelse de, içsel rehberlerinize daima güvenin.

Asagida ve birçok kaynakta verilen, baskasini iyilestirmede kullanilan el pozisyonlari, sadece genel bir rehber olmayi amaçlamaktadir. Çok kati bir sekilde onlara bagli kalmak zorunda degilsiniz. Kendi sezgilerinizi kullanin. Eger herhangi bir pozisyonu birakmak ya da yeni bir pozisyon eklemeyi hissederseniz, devam edin. Bir örnek olmasi amaciyla, her pozisyonda en az 3 dakika durmak Reiki akisini saglayacaktir. Eger akis kuvvetliyse, standart 90 dakikalik bir iyilestirme kapsaminda, max. 10 dakika belli bir bölgede durup devam edin. Daha uzun kaldiginizda, sadece tedaviyi bu 1.5 saatlik süre içerisinde bitirmeye vaktiniz kalmayacaktir.

1.derece Reiki'de sembol yoktur ve bir Reiki seansi sirasinda verilmesi gerekli degildir. Bununla birlikte, 2.derece ve ötesinde verilen semboller ve bunlari aktif hale getiren inisiasyolar, Reiki iyilestirme sistemine güç ve çok yönlülük katar. Reiki sembolleri kutsaldir. Onlari gizli tutmak Reiki geleneginin bir parçasidir. Sadece 2.derece ya da daha yüksek Reiki inisiasyonlari alanlarda kendini ifsa etmektedir. Gizlilik iki yönlü ele alinabilir. Bu sembolleri gizli tutarak, kisisel anlamda onlara olan sayginizi gösterirsiniz. Baska yazarlarin onlari açiga çikarmasi, sizin sembollere olan kisisel sayginizi azaltmaz. Onlari gizli tuttugunuz sürece sayginizi ortaya koyuyorsunuzdur. Ikinci neden ise; sembollerin gücü inisiasyondan geldiginden, inisiasyon almamis birine bunlari göstermek, onlara yardim etmedigi gibi, kavram karmasasina da neden olacaktir.

Birçok Usui Reiki sembolü, herhangi bir Japonca sözlükte bulunabilecek, Japon Kanji karakterlerinden meydana gelmistir. Örnegin Uzaktan Iyilestirme ve Üstad Sembolleri hem ismen, hem de çizilis sekilleriyle tamamiyle Japon karakterlerinden meydana gelmistir. Fakat ilk iki Reiki sembolünün kökeni daha komplekstir. Güç ve dönüsüm sembollerinin isimleri Japonca olmakla birlikte, sembollerin kendisi Shaman kaynaklarindan ya da Sanskrit ve Kanji sekillerinin kombinasyonundan elde edilebilir. Sembollerin sadece inisiasyon aldiktan sonra güçlendigi ve amacina yönelik olarak çalistigi birçok kez kanitlanmistir. reiki enerjisini görebilen psisik yeteneklere sahip sifacilar, inisiasyon aldiktan sonra Reiki enerjisini çok daha net bir sekilde görebildiklerini vurgulamislardir. Reiki sembolleri transandantaldir. Birçok sembolün yaptigi gibi, sadece bilinçalti zihne etki etmekle kalmaz, ayni zamanda Tanrisal Suurla da dogrudan baglantilidir.

2.derece Reiki almis biri tarafindan bir Reiki sembolü kullanildiginda, Rei ya da Tanrisal Suur, Reiki Enerji fonksiyonlarinin yönünü degistirerek yanit verir. Bu islem 2.derece Reiki almis kisi ile Tanri arasindaki kutsal ya da ilahi anlasmaya bagli olarak gerçeklesir. Kisinin sembolleri harekete geçirmek için özel bir duruma geçmesine gerek yoktur. Her kullanildiklarinda otomatik olarak harekete geçerler. Reiki sembolleri yüksek seviyedeki bilincin ya da suurun kapilarini açan anahtarlar gibidir. Onlari ayni zamanda, birine bastiginizda otomatik olarak özgün sonuçlar elde edebileceginiz dügmeler olarak ta düsünebilirsiniz. Tabii ki semboller, onlari aktive edebilmek için dogru kullanilmalidir. Bununla beraber herkes için sembolleri çizmekte tek bir dogru yol oldugu anlami çikarilmamalidir. Onlari çizen ögretmenler arasinda farkliliklar olacaktir. Hatta Bayan Takata bile, her seferinde sembolleri ayni biçimde çizmemistir. O'nun egittigi 22 Üstad da bile bu sembollerde çesitli nüanslar gözlenmektedir. Her ögrenciden gelen titresimlere bagli olarak, sembollerde de ufak degisiklikler yapmasi konusunda rehberlik almistir.

Bir Reiki üstadi, Reiki sembollerini ögrencisine gösterip, onlar için inisiasyon verdiginde, ögrenciye gösterilen imaj ile sembollerin temsil ettigi metafizik enerjiler arasinda bir bag kurulur. Bu beynin stimulus/yanit mekanizmasina bagli olarak gelisir. Özel bir deneyime bagli olarak stimulus sürekli olarak uyarildiginda, onunla kisinin ona verdigi tepki arasinda bir iliski gelisir. Bunu Pavlov'un taninmis deneyine benzetebiliriz. Köpegi her beslediginde bir zil çalmakta ve bunu sürekli olarak tekrarlamaktaydi. Daha sonra köpegin salya salgilamasini saglamak için sadece bir zil çalmasi yeterli oluyordu. Reiki inisiasyonunun enerjileri transandantal bir yapida oldugundan (ve tabii ki insanlar köpeklerden daha çabuk ögrendiginden) bu süreç daha hizli çalismaktadir. Inisiasyon esnasinda sembolün temsil ettigi enerji asagiya gelmekte ve kendini sembole baglamaktadir. Dolayisi ile ögrenci sembolü düsündügü an, sembolün temsil ettigi enerji de otomatik olarak akmaya baslayacaktir.

Bayan Takata, ögrencilerinin sembollerin kopyalarini yapmalarina izin vermez, onlari ezberletirdi. Bazilarinin mükemmel bir hafizaya sahip olmamasindan ötürü, semboller ögretmenden ögrenciye aktarilirken, birçok degisikliklerde kendiliginden gelismistir. Bu nedenle bazi Reiki ögretmenlerinin kullandiklari sembollerin Dr.Usui tarafindan kullanilan sembollere tam olarak benzemedigi gözlenmekle birlikte, bu sembollerde ayni sekilde çalismaktadirlar. Bu nedenle ögrenciler için en dogru yöntem Reiki Üstadlari'nin onlara inisiasyon sirasinda verdigi sembolleri kullanmaktir. Disaridan bakildiginda farkliliklar olmakla birlikte, her ögrencinin sembolü çalisacaktir. Sembollerin gücü görünüsünden degil, inisiasyon esnasinda onlara baglanan enerjiden gelmektedir. Bununla birlikte birçok ögrenci de Dr.Usui'nin sembollerinin gerçekte neye benzediklerini bilmek istemektedirler.

Bunun için Reiki II ya da daha üst seviye inisiasyonu almis kisiler asagidaki adrese kendi adreslerinin yazili oldugu pullu bir zarfla birlikte, sertifikalarinin kopyalarini yolladiklari taktirde, kendilerine orijinal Usui sembolleri yollanacaktir.

The International Center for Reiki Training

21421 Hilltop St., Unit #28, Southfield, MI 48034

U.S.A

Sembolleri Aktif Hale Getirmek

Asagidaki tanimlamalar sembollerin kanitlanmis kullanim sekillerini açiklamaktadir. Bununla birlikte, Reiki sembollerinin kendi enerjileri ve suurlari vardir ve onlar üzerinde meditasyon yapmak mümkündür. Dolayisi ile sembollerle deneyim yasamakta kendinizi özgür hissedin ve farkli kullanim alanlarini da kesfedin. Reiki sembollerini aktive etmenin birçok yolu vardir. Hastanin yanina ya da üstüne olabildigi gibi, kendi önünüze, havaya da bu sembolleri çizebilirsiniz. Semboller parmaginizla çizilebildigi gibi, avuç içi çakranizdan disari çikan bir isin hüzmesini hayal edip, elinizin hareketiyle de çizilebilmektedir. Sembolleri, onlarin ismini düsünerek ya da Reiki II ya da daha üst seviyelerde inisiye olmus olan insanlarin bulundugu ortamlarda, isimlerini yüksek sesle söyleyerek de aktive edebilirsiniz. Sembolü gözünüzün önünde canlandirabilir ya da kendinizi onu çizerken hayal edebilirsiniz. Bu yöntemlerden herhangi biri Reiki sembollerini aktive edecektir. Burada önemli olan sizin niyetinizdir. Sembolü aktif hale getirmek için niyetlenmeniz yeterli olacaktir. Yukarida anlatilan metodlar niyetinizi ifade etmenin basit yollaridir.

Güç Sembolü

Güç sembolünün isminin anlami; "Evrenin Tüm Gücünü Buraya Koy" dur. Güç sembolü, Reiki'nin gücünü arttirma ya da Reiki'yi özel bir bölgeye odaklamak için kullanilir. Ne zaman ki verdiginiz Reiki iyilestirmesinin gücünü arttirmak isterseniz, sembolü gözünüzde canlandirmaniz ya da ismini düsünmeniz Reiki'yi güçlendirecektir. Ayni zamanda hastanin etrafini sivayip, tedavi enerjilerinin disariya sizmasini önlemede de kullanilabilir. Bu fiziksel olarak hastayi saran altin bir isik küresi seklinde görünebilir. Güç sembolü iyilestirme esnasinda herhangi bir zaman kullanilmakla birlikte, baslangiçta gücü arttirmak ve son asamada da iyilestirici enerjileri sivamak için kullanilir. Oda içindeki negatif psisik enerjileri temizleyip, odayi isikla bezeyip, burayi kutsal bir mekan haline getirmek için de güç sembolünü kullanabilirsiniz. Kendinizi, sevdiklerinizi, arabanizi, evinizi ya da sizin için degerli herhangi bir seyi korumak için de kullanilabilir. Reiki tüm seviyelerde çalistigidan, O'nun sagladigi koruma da tüm seviyelerde olacak ve sadece fiziksel zararlara karsi degil, ayni zamanda sözel-duygusal ya da psisik saldirilara karsi da koruma saglayacaktir. Güç sembolünü baskalarini kutsamakta da kullanabilirsiniz. Birinin elini sikarken güç sembolünün ismini düsünmeniz, o insani kutsayacaktir. Deneyimlerle daha birçok kullanim alani bulabilirsiniz.

Zihinsel/Duygusal (Dönüsüm) Sembolü

Bu sembolün ismi "Tanri ve Insanlik Bir Oldu" anlamina gelmektedir. Sembol zihinsel ve duygusal iyilestirmede kullanilabilir. Beynin sol ve sag yarilarini dengeleyerek, baris ve uyum getirir. Özellikle iliski problemlerinin iyilestirilmesinde kullanislidir. Sinir, korku, depresyon, kizginlik, kendini kötü hissetme gibi her türde zihinsel/duygusal problemlerde kullanilabilir. Fiziksel olarak bu sembolün enerjisi, duygusal iyilestirme için, kullanicinin kalp çakrasindan, ya da zihinsel iyilestirme için günes siniragi (solar plexus) çakrasindan gelen bir baloncuk olarak ifade edilebilir. Çogu zaman bu iki enerji birlikte çalisip, kullanicinin önünde karisip, hastaya o sekilde etki edecektir. Bu sembol, sigara tiryakiligi ya da asiri kilo ile ilgili problemlerde kullanilabilir. Hafizayi gelistirmekte ve özellikle bir kimsenin ismini unuttugumuzda ya da araba anahtarlarini kaybetmek gibi durumlarda kullanildiginda olumlu sonuçlar vermektedir. Bilinçalti zihnini derinden etkileyen onay sözlerinin gelistirilmesinde, ders çalisma ve ögrenme esnasinda da kullanilabilir.

Istenmeyen Aliskanliklarin Iyilestirilmesi

Dönüsüm sembolü istenmeyen davranislarin degistirilmeside ya da ortadan kaldirilmasinda kullanilabilir. Isminizi, istenmeyen davranisiniz ve dönüsüm sembolü ile birlikte bir kagit parçasina yazin. Daha sonra kagidi iki elinizin arasinda tutup, Reiki verin. Bu sekilde zihninizin ve duygularinizin istenmeyen davranisinizla iliskili kisimlarina Reiki gönderip, onlari iyilestirmeye baslayacaksiniz. Bunu hergün 20 dak. ya da daha uzun sürelerde yapin. Kagidi beraberinizde tasiyin ve eger gün içinde istenmeyen davranisiniz kendini gösterirse, kagidi tutun ve Reiki verin. Örnek olarak kilo kaybetmek istiyorsaniz, isminizi, "yiyecek" kelimesini ve dönüsüm sembolünü bir kagida yazin. Hergün ve her yemekten önce kagida Reiki verin. Böylelikle hem daha az hem de daha saglikli yiyecekler yiyeceksiniz. Kagit üzerie "Saglikli kilo kaybi" ya da sizin için uygun farkli cümleler de yazabilirsiniz.

Uzaktan Tedavi (Uzaklik) Sembolü

Bu sembolün ismi "Benim ve Senin Içindeki Yüksek Benlik, Uyum ve Barisi Yükseltmek Için Bir Olsun" anlamina gelmektedir. Hayatin bir olmasi, hepimizin içerisinde ayni Yüksek Benlik suurunun var oldugu prensibine göre çalisir. Bu sembol uzak mesafede olanlara Reiki göndermede kullanilir. Bir odanin, sehrin hatta ülkenin ya da dünyanin herhangi bir yerindeki kisilere Reiki gönderebilirsiniz. Bu sembolü kullanirken uzaklik bir engel teskil etmez. Kimi zaman, Reiki gönderilen kisinin resmi sembolle baglanti kurmada kullanilir. Uzaklik sembolü zamanla bir köprü kurmada da kullanilabilir. Bu sekilde gelecege Reiki gönderebilirsiniz. Örnegin, ileride gerçeklesecek olan önemli bir aktivitenizin tarihini biliyorsaniz, randevunuza yardimci olacak sekilde o tarihe Reiki gönderebilirsiniz. Bu sekilde kullanildiginda Reiki enerjisi bir pil gibi depolanir. Zamani geldiginde enerji açiga çikip, sizi sarar ve yardim eder. Insanlar bu teknigi is görüsmelerinden, sinavlardan, ameliyat ya da diger önemli olaylardan önce kullanirlar.

Bu sembol ile geçmise de Reiki gönderebilirsiniz. Yaklasik tarihini bildiginiz, geçmise ait travmatik bir deneyiminiz var ise, bu sembolle geçmise Reiki yollayarak bu travmayi iyilestirebilirsiniz. O döneme ait bir resim bunu gerçeklestirmenize yardimci olacaktir. Buna ragmen tarihi bilmiyor ya da resme sahip degilseniz, problemi tanimlayarak ve Reiki'den problemi olusturan nedene gidip, onu iyilestirmesini istemekle de sonuca ulasabilirsiniz. Bu teknik ayni zamanda geçmis yasamlariniza (enkarnelerinize) ait problemlerin iyilestirilmesinde de kullanilabilir. Bu sembol yer belirleyici bir araç olarak ta kullanilabillir. Eger tedevi esnasinda vücudun neresine enerji vermeniz gerektigini bilmiyorsaniz, uzaklik sembolünü kullanin ve Reiki enerjisini problemin nedenine gönderin. Böylelikle problemin nedenini bilmeseniz de Reiki enerjisi gerekli yere gidecektir.

Uzaklik sembolü ruhun açiga çikarilmasi çalismalarinda da kullanilabilir. Bu çok güçlü ve basit bir islemdir. Sizinle ruh arasindaki bir mücadeleye dayanmadigindan, sizi enerjinizin bosalmasi ya da zarar görebileceginiz bir yola girmeniz söz konusu degildir. Ruha Reiki göndermek için uzaklik sembolünü kullanin ve daha sonra Yükselen Üstadlari, ruhu isiga götürmelerini istemek niyetiyle çagirin. Birkaç dakika ya da islemin tamamlandigini hissedene kadar Reiki göndermeye devam edin. Yükselen Üstadlar bütün isi yapip, ruh ile, hem kisiyi, hem de ruhu iyilestirecek dogru ortami yaratmak için ilgileneceklerdir.

Uzaklik Sembolünün Kullanimi

Uzaktan Reiki gönderme iki asamadan olusur. Ilk önce kisinin ismi ya da resmi ile birlikte uzaklik sembolünü kullanarak baglanti kurun. Daha sonra Reiki gönderin. Siz vermeye devam ettiginiz sürece Reiki o kisiye ulasacaktir. Uzaktan Reiki göndermenin birkaç degisik yolu vardir.

* Kisinin resmini kullanin. Resmi kendi önünüze koyup, sanki resmin üzerine çiziyormus gibi uzaklik sembolünü havada çizin. Daha sonra Reiki isinini resme dogru yönlendirin. Böylece Reiki o kisiye ulasacaktir.

* Yukarida anlatilan yöntemi, resmi ellerinizin arasida tutarak, Reiki'nin o insana akmasini dileyerek uygulayin.

* Kisinin ismini bir parça kagida yazin. Uzaklik sembolünü çizin ve kagidi ellerinizin arasinda tutun.

* Reiki göndereceginiz kisinin bulunma olasiliginin oldugu yere dogru ellerinizi dogrultun ve uzaklik sembolünü çizdikten sonra o yöne Reiki gönderin.

* O kisiyi temsil edebilecek bir oyuncak ayi kullanabilirsiniz. Kisinin ismini 3 kere tekrar edin ve uzaklik sembolünü oyuncak ayinin üzerine çizin. Daha sonra sanki o kisiye standart tedavi uyguluyormuscasina, standart el pozisyolarini oyuncak ayi üzeride uygulayin. Eger oyuncak ayi yoksa, bir yastik da kullanabilirsiniz.

* Araba kullanirken direksiyon simidinin Reiki göndermek istediginiz kisinin yerine geçmesini saglayabilirsiniz. Uzaklik sembolünü düsünün ya da ismini söyleyin ve daha sonra Reiki göndermek istediginiz kisinin ismini de buna ekleyin. Siz araba kullanirken, elleriniz direksiyona temas ettikçe, Reiki de o kisiye dogru akacaktir.

* Reiki'yi Peygamberlere, Buddha'ya, Tanri'ya, Dolunay'a, Dünya'ya, Ruhani Rehberler'e ya da meleklere göndermeyi deneyin. Bu tür Reiki gönderenler, bu ruhani varliklardan çok güçlü geri iletimler aldiklarini ifade etmislerdir. Ayrica bu sekilde çok güçlü bir baglanti kurulacagindan, dualariniz da güçlenmis olacaktir.

* Uzaklik sembolünü geçmiste tanidiginiz, televizyonda ya da gazetelerde gördügünüz, özellikle yarali yardima muhtaç insanlara sifa göndermede kullanabilirsiniz.

* Yukaridaki tekniklerden herhangi birini kullanirken, ulusal ya da dünya krizlerinin olumlu souçlanmasi için de Reiki gönderebilirsiniz.

Her ne kadar Reiki'yi, daha iyi alacaklarindan ötürü, arzu eden insanlara uzaktan göndermek daha iyi ise de, kimi zaman sizden yardim isteyemeyecek kisilerin oldugu durumlarla karsilasabilirsiniz. Örnegin; komadaki insanlar yardim talebinde bulunamazlar, ancak böyle bir ihtimali biliyorlarsa, yardim almak isteyebilirler. Benzer sekilde, dünyadaki herhangi bir krizin iyilestirilmesi için de Reiki göndermek isteyebilirsiniz. Bu ve benzeri kosullarda, Reiki'yi göndermeye izin almak için dua edin. Bir izin alabilir ya da alamayabilirsiniz. Fakat içsel rehberinizi takip etmek önemlidir. Unutmayin, Reiki zarar vermez ancak kisilerin özgür iradesine de saygi duyar. Eger istemeyen birisine Reiki gönderirseniz, Reiki onlara etki etmeyecektir.

Uzaktan Gurup Tedavisi

Uzaktan tedavide Reiki II uygulayicilarinin ortak çalismasiyla daha güçlü sonuçlar elde edilebilir.

Bir daire olusturup, dairenin ortasina kisinin ismini ya da resmini yerlestirin. Herkes uzaklik sembolünü çizip önce sembolün ismini, daha sonrada kisnin ismini 3 kere tekrar etsin. Daha sonra resme ya da isme Reiki gönderin. Unutmayin, Reiki niyetle çalisir. Reiki'yi farkli sekillerde kullanmak için hayal gücünüzü kullanin.

Hedeflere Ulasmak

Eger belli bir amaci gerçeklestirme yolunda ilerleyemiyorsaniz, genellikle bu hedefe ulasmadan önce halledilmesi gereken bazi seyler vardir demektir. Bunun yaninda, sevgi dolu, uyum üreten bir enerjiye sahip Reiki ile çevrelendiginizde, hedeflerinize ulasmaniz daha kolay olacaktir.

Isminizi bir kagit ya da ufak bir kartin üzerine yazin. Hedefinizin ismini ya da tanimini da buraya ekleyin. Eger herhangi bir tarih belirtilmemisse, bunu da belirtin. Daha sonra her üç sembolü de bu kart üzerine çizip hergün 20 dak. ya da daha uzun bir süre bu karta Reiki verin ve nereye giderseniz onu da yaninizda götürün. Hedefinize ulasmanizda aktif bir sekilde çalismaniz için her bos aninizda Reiki vermeye devam edin. Herseyin çok daha iyi gittigini göreceksiniz.

III. derece Reiki bu harika iyilestirme sisteminin en heyecanli bölümüdür. Bilginin, Reiki'yi baskalarina aktararak iletildigi ögretmenlik derecesi bu asamada yer alir. Bazi ögretmenler bu seviyeyi, Reiki III - Uygulayici ve Üstad Seviyesi olarak iki kisimda incelerler. Reiki III - Uygulayici bölümü bazi Ki egzersizleri ile birlikte Reiki III sembollerini ve bunlarin iyilestirmede kullanim sekillerini içermektedir. Bazi ögretmenler bu bölümü ileri - Reiki III olarak adlandirmakla beraber geleneksel ögretmenler Ki egzersizlerini kullanmamaktadirlar. Üstad Seviyesi bölümü ise inisiasyon verilmesi ve Reiki sisteminin ögretilmesi ile ilgili bilgileri kapsar. Geleneksel ve Modern Reiki birliklerinde kimlerin Reiki III inisiasyonu alabilecegi konusunda büyük farkliliklar vardir. Geleneksel düsünce tarzinda, Reiki III'ün sadece hayatlarini Reiki'ye adayacak olanlara verilebilecegi söylenmektedir. Aday birkaç yil boyunca dikkatlice takip edilir ve Reiki II ile III arasinda bir iki yil geçmesi beklenir. Ögrencinin Reiki III'ü istemeye hakki yoktur, bu ancak ona bir Reiki Üstadi tarafindan sunulabilir ve çok azi bu hakki elde edebilir. Modern düsünce tarzi ise daha az kisitlamalar ve daha düsük ücretlerle çalismaktadir.

Japon Reiki Üstadı, Mr.Hiroshi Doi'nin kitabi "Iyashi no Gendai Reikiho" dan (Modern Reiki'de Kişisel Gelişim Tekniği, bölüm 11:Reiki İle Kendini Temizleme) den alınmıştır. Japon Reiki cemiyetinde halen öğretilmektedir.

Reiki Yağmuru Tekniği

1. Otur veya ayakta dur. Rahatla. Gözler kapalı veya yarı kapalı durumda. Yavaş yavaş nefes al, fakat doğal olmalı.

2. Gassho (eller beraber, göğüs de dua etme konumunda) Elleri mümkün olduğu kadar yukarı kaldır, eller ayrı. Kainattan ışık veya vibrasyon yağmurunun geldiğini hayal et ve hisset. Aynı zamanda hayalînden sesli olarak; 2. Seviyedeki öğrenciler ÇKR, 3. Seviyedeki öğrenciler DKM yu söyleyecek.

3. Reiki enerjisinin vibrasyonunu hisset. Ellerinizi aşağıya salın, parmaklar vücuda dönük olacak. Reiki enerjisi reiki yağmurunda, ellerden emilecek.

4. Gassho durumunu tekrar al. Şimdi reiki iyileştirmesini kendine ve başkalarına yap.

Reiki Soluma Metodu

Bu metot negatif hareketi ve düşünceyi temizlemek ve rahatlamak için çok kullanışlıdır.

1. Otur veya ayakta dur. Rahatla. Gözler kapalı veya yarı kapalı durumda. Yavaş yavaş nefes al, fakat doğal olmalı. Burundan nefes al ve ver veya daha iyi hissedecekseniz ağızdan nefes verebilirsiniz.

2. Gassho pozisyonunu al ve düşünceleri sakinleştir.

3. Elleri mümkün olduğu kadar yukarı kaldırın ve tüm vücudunuzda ışığın vibrasyonunu hissedin.

4. Ellerinizi yavaşça dizlerinizin üstüne indirin, parmaklar yukarı olmalı ve birbirine yakın tutulmalıdır. Düşünce karın bölgesine getirilmelidir ve nefes alma dinlenilmelidir.

5. Nefes alırken, Reiki enerjisinin başımızdan girdiğini ve karnımıza kadar geldiğini düşünün. Enerji vücudumuzda her bir hücreye ve organa yayılıyor. İyileştirmenin yapıldığını hissedin.

6. Gassho pozisyonuna gelin ve bitirin. Ellerinizi iyi sallayın.

Bu alıştırmayı her zaman her yerde özellikle negatif bir şey hissettiğinizde, kızdığınızda, üzgün olduğunuzda ve korktuğunuzda yapın.

Gassho İle Nefes Alma Tekniği

Bu nefes alma alıştırmasının amacı düşünceye konsantre olmaktır. Bu yolla her zaman daha iyi hissedeceksiniz. Hissetme ve bilme kabiliyetiniz açılacak. Elleriniz daha hassaslaşacak. Dolaysı ile enerjiyi daha çok hissedeceksiniz.

1. Otur veya ayakta dur. Gözler kapalı veya yarı kapalı durumda. Yavaş yavaş nefes al, fakat doğal olmalı.

2. Gassho pozisyonunu al.

3. Ellerinizi yukarı kaldırın ve tüm vücudunuzda ışığın vibrasyonunu hissedin.

4. Ellerinizi yavaşça aşağıya indirin ve göğüs hizasında durdurun, tam kalbin üstünde ve gassho.

5. Nefesinizi içinize çekerken, Reikinin parmaklarınızdan girip karnınıza doğru aktığını hayal ediniz. Nefesinizi dışa verirken, Reiki enerjisi karnınızdan parmaklara doğru aktığını ve dışa doğru fışkırdığını düşünün. Bu alıştırmaya bir süre devam edin.

6. Gassho ile bitiriniz. Ellerinizi iyi sallayınız.

Çakraları Aktif Hale Getirmek İçin Çalışma

Bu çalışmanın amaçı Reiki enerjisini solumak ve vücudun her tarafına iletmektir. Bu yolla vücut temizlenecek ve enerji ile şarj yapılacaktır. İsterseniz meditasyon konumuna geçebilirsiniz.

1. Uzan, otur veya ayakta dur. Gözler kapalı veya yarı kapalı durumda

2. Gassho. Elleri yukarı kaldır ve tüm vücudunda ışık vibrasyonlarının aktığını hisset. Ellerini yavaşça indir. Karından soluma….. karnınızdan nefes alın ve verin. Nefes alın ve karnınız şişsin, nefes verdiğinizde karnınız insin. Bunu birkaç kez kendinizi sakin ve rahat hissedinceye kadar yapınız.

3. Nefesi içine alıyorken, ışığın vücudunun her bir parçasına ve her hücresine ulaştığını daha sonra vücuttan dışarı çıktığını hayal et. Nefesini dışarı verirken bütün gerginliklerin ve negatif olanların çözüldüğünü ve vücudunuzu terk ettiğini düşünün.

4. a) Nefesi içine alırken Reiki enerjisi kök çakrasından girdiğini ve yukarı hareket ederek taç çakrasına gelip durduğunu ve bu arada vücudunuzu enerji ile dolduğunu düşünün. Nefesinizi kalpten dışarı verin ve her yönde yayılarak vücudunuzdan çıksın.

b) Kalbine her yerden enerjiyi nefes alırken çek ve içini tamamen doldur. Bu enerjiyi taç çakrasından aşağıya doğru kök çakrasına giderken tüm çakralardan çıktığını düşün.

c) nefes alırken enerji taç çakrasından girip kalbe getir ve enerji ile doldur. Nefesi kalpten dışarı ver.

d) nefesi içine kalbe doldur ve bunu kök çakrana indir, oradan dışarı çıkart. a-b adımlarını 3 kez tekrarla.

5. Adımda yapılan çalışmayı diğer çakraların her biri için tekrar et. Bunları karın-kalp-boğaz-alın çakraları için yap.

6. Gassho ve bitir. Ellerini salla ve düşüncelerini temizle.

Tüm çakralara ayrı ayrı yapacak zamanınız olmadığında, yalnızca 5. Adımdaki kalp çakrası için işlemi yap.

Reiki İle Kendini Geliştirme Tekniği

Bu dengesiz olan yerlere ışık enerjisini uygulayarak tüm vücudu iyileştirmektedir

1. Ayakta dur, otur veya uzan. Gözlerini kapat veya yarı açık olsun.

2. Gassho; Ellerini yukarı kaldır. Vücudun her yerine ışık vibrasyonunun aktığını hisset. Ellerinizi indirin. Yavaşça karından soluyun. Akıl gözünü kullanarak tüm vücudunuzu baştan aşağıya tarayınız. Tekrar deneyin. Dengesiz olan yeri bulunuz. Nefesinizi dışa verirken buraya reiki enerjisini uygulayınız. Bunu yaparken, aşağıdakileri söyleyiniz. “ Sen gerginsin. Sen reiki ışığı ile niyetlendirildin. Senin kızgınlığın, üzüntün ve korkun ışıkla beraber hepsi gidiyor. Şu anda çok iyi durumdasın ve ne yapmak istiyorsan yapabilirsin.” Daha sonra diğer problemli yere git.

3. Bu çalışmaya alıştığınız zaman, reiki beyaz ışığının derhal dengesiz yere gittiğini görürsünüz. Söylemeniz gereken “şimdi iyiyim”.

4. Hayalinizi kullanmak yerine, vücudunuzu parmaklarınızla tarayabilirsiniz, bu 3. Adımla yaptıklarınızla aynıdır.

5. Gassho ve bitir.

Nentatsu-ho

Bu reiki enerjisi ile arzularınızı göndermek içindir.

1. Ayakta, otur veya uzan. Gözlerini kapat veya yarı açık olsun.

2. Gassho

3. Elleri yukarı kaldır tüm vücudumuzda ışık vibrasyonunu aktığını hissedin. Ellerini aşağıya indir ve elinin birisini alnına koy diğerini başın arka tarafında olmalıdır. Şöyle söyleyebilirsiniz “ Ben yüce kainatla, yüce hayat kaynağı, yüce gerçekle birlikteyim.“

4. Elinizi alından geriye götürünüz ve diğerinin üstüne koyunuz. Birkaç dakika enerji gönderin.

5. Bunu diğer insanlara da yapabilirsiniz, niyetlerinizin/isteklerinizin saf arzu olduğuna emin olmalısınız.

6. Daima doğru, saf ve pozitif niyetler için kullanmalıyız.

Asla bencil sebeplerden dolayı bu tekniği kullanmamalıyız. Bunu çok sık kullanmayınız. Aksi takdirde gerginlik ve dengesizlik oluşur. Bu çalışmayı çok sakin ve meditasyon konumunda yapmalısınız.

Reiki Meditasyonu

Reikinin yüksek vibrasyonunu içinize doldurun ve etrafını çevrelesin. Bunun anlamı düşük vibrasyonlu enerji size yaklaşamaz, bu nedenle korunuyorsunuz ve bu çok önemli bir faktördür.

Sabah ve akşam saf bir arzu ile meditasyon yap.

1. Önce kendini hazırla, eller Gassho konumunda.

2. Birinci derecedeki öğrenciler Reiki duşu aldığını düşünebilir. İkinci seviyedeki öğrenciler 3 kez ÇKR söyleyecek. Üçüncü seviyedeki öğrenciler 3 kez DKM söyleyecek.

3. Ellerinizi yukarı kaldırın ve reiki duşunu içine çek.

4. Gözlerinizi kapatınız. Orta parmaklarınızı alın hizasındaki yüksekliğe getiriniz, gassho pozisyonunda olun. Huzurlu bir şekilde nefes alıp veriniz ve kainat enerjisi ile bir olduğunuzu hissediniz. Eğer herhangi bir yerinizde herhangi bir gerginlik hissediyorsanız, onu dağıtın ve gevşeyin. Ellerinizden nefes alıp verdiğinizi hissediniz. Çalışma yaptıkça meditasyonunuz derinleştiğinde ellerinizi indirebilirsiniz, buna pek aldırmayın.

5. Sol elini biraz yukarı kaldır ve sağ elini dizinizin üstüne koy, eğer sol eliniz bu pozisyona zorlanırsa parmakları hafifçe kıvırın. Bu konumdayken, kainat enerjisi yukarıdaki elinizden gelip aşağıdaki elinize doğru gittiğini düşünün. Aşağıdaki el daha üstündür. Eğer herhangi bir yerinizde bir problem varsa bu aşağıda olan elinizi(üstün olan elinizi) o bölgeye koyunuz.

6. Yukarıdaki elinizi yavaşça indirip sol dizinizin üstüne koyun, avuç içi yukarı bakar şeklide ve biraz kıvrılmış durumda. Her iki elde şimdi diz üstünde. Bu durunda evrensel sevgi enerjisini hissedin. Bir süre bu hissi yaşayın.

7. Bir elinizi kalp üstüne koyunuz ve pozitif saf arzularda bulunun. Veya bir elinizi (hangisi olduğu önemli değil) alnınıza koyun ve diğerini başın arka tarafına koyup saf arzularda bulunun.

8. Gassho konumunda bitir.

Japon Reiki Üstadi, Mr.Hiroshi Doi'nin kitabi "Iyashi no Gendai Reikiho" dan (Modern Reiki'de Kisisel Gelisim Teknigi) alinan bu bölüm, Hatsurei-ho olarak bilinen ve Reiki kanalinizin gelismesi ile ruhsal büyümenize yardim eden bir teknigi anlatmaktadir. Bu teknik Taoist Qigong eyleminde mevcut olup, Japon Reiki cemiyetinde halen ögretilmektedir.

Kihon Shisei (Standart Durus)

Yere ya da sandalyeye oturun. Gevseyin ve gözlerinizi kapatin. Odaginizi Hara-Çizgisi (göbegin 3-5 cm alti) üzerine yogunlastirin. Ellerinizi, avuç içi asagi bakacak sekilde, kucaginiza yerlestirin.

Mokunen (Odaklanma)

Zihninizden, bilinçaltiniza "Hatsurei-ho'ya basliyorum" deyin.

Kenyoku (Kuru Yikanma)

Sag elinizin parmaklarini, parmak uçlari köprücük kemiginin omuzla birlestigi yere degecek sekilde, sol omuzunuzun üzerine yerlestirin. Eliniz düz sekilde olmalidir. Elinizi buradan itibaren düzgün bir hat boyunca, kaburga kemiginizden sag kalçaniza dogru hareket ettirin. Sol elinizi kullanarak, ayni islemi sag omuzunuzun üzerinden baslayarak tekrarlayin. Ayni islemi bir kez daha, sol omuzunuzdan baslayarak tekrarlayin. Sol omuzunuzun üzerine, sag elinizi, parmak uçlari disariya bakacak sekilde yerlestirin. Sag elinizi, düzgün bir sekilde tutarak, sol kolunuz boyunca, sol elinizin parmak uçlarina kadar hareket ettirin. Bu esnada sol kolunuz kendinize yakin olarak düz durmalidir. Sol elinizi kullanarak, ayni islemi sag omuzunuzun üzerinden baslayarak tekrarlayin.

Ayni islemi bir kez daha, sol omuzunuzdan baslayarak tekrarlayin. Reiki ile baglanti kurun.

Ellerinizi gökyüzüne dogru kaldirin ve Reiki'nin ellerinizden baslayip vücudunuz boyunca devam eden isigini/titresimini görün/hissedin.

Joshin Koku ho (Temizlenmek için nefes egzersizi)

Avuç içleri yukari bakacak sekilde, ellerinizi kucaginiza koyun ve burnunuzdan dogal bir sekilde nefes alin. Hara çizginize odaklanin ve gevseyin. Nefes alirken, Reiki'nin beyaz isiginin taç çakranizdan içeri girip, Hara çizginize dogru hareket ettigini ve oradanda tüm vücudunuzda genisleyerek gerginliklerinizi erittigini hissedin. Nefes veriken de, tüm vücudunuzu dolduran bu isigin, derinizden itibaren, her yönde ve sonsuz uzanimda, vücudunuzun disina dogru genisledigini hissedin. Son iki adimi birkaç dakika ya da istediginiz kadar tekrar edin.

Gassho

Ellerinizi, kalp seviyesinin biraz üzerinde, gögüsünüzün önünde dua edermis gibi birlestirin.

Seishin Toitsu (Konsantrasyon)

Gassho pozisyounu koruyun ve ellerinizden nefes alip verdiginizi hayal edin. Nefes alirken, Reiki isiginin ellerinizden Hara çizginize dogru aktigini ve buranin isikla doldugunu hissedin. Nefes verirken de, Hara'nizda depolanan isigin ellerinizden disariya dogru isima yaptigini hissedin.

Son iki adimi birkaç dakika ya da istediginiz kadar tekrar edin.

Mokunen

Avuç içleriniz asagiya bakacak sekilde ellerinizi kucaginiza koyun. Zihninizden, bilinçaltiniza, "Hatsurei-ho'yu bitirdim" deyin. Gözlerinizi açin ve ellerinizi saga-sola, yukari-asagi birkaç saniye sallayin.

Metapsisik Arastirmanin Temel Sartlari

(Bu çeviri Annie BESANT‘in ayni adli eserinden alinmistir)

Günümüzde metapsisik arastirma yapilirken uygulanan sartlar eskiye göre farklidir. Geçmis zamanlarda, metapsisik arastirma yapmak için yeteneklerini gelistirmekte olan bir insan kalabaliktan, kentlerin gürültülerinden uzak tutulurdu. Büyük bir Mürsidin bir müridi, astral ve mantal bedenlerinin yeteneklerini gelistirmeye basladigi andan itibaren inzivaya çekilirdi. Mürsid‘inin güçlü aura‘si (hale) onu dis tesirlerden korurdu. Müridin bedenlerini saflastirmak, suurunu güçlendirmek ve konsantrasyon kabiliyetini artirmak için mümkün olan hersey yapilirdi. Mürid, mutedil bir dervis hayati yasardi. Vücudunu eziyete sokmasina izin verilmezdi. Alinan bu tedbirler onbinlerce yillik bir tecrübeye dayaniyordu. Zamanimizda, metapsisik arastirmalar yapmak isteyen Batililar için yukarida sayilan önlemler artik mevcut degildir. Batili insan, sart kosulan bazi sinirlamalara karsi sabirsizlik duymaktadir. Bati‘da psisik gelisme ile ruhi tekamül birbirine karistirilmaktadir. Ruh‘un kullanmakta oldugu bedenlerin selameti açisindan belli bir rejime uymak zorunludur. Bilindigi kadariyla, psisik ve metapsisik gelisme yolunda çaba harcarken gida rejimine uymayanlarin istisnasiz hepsi vücut sagliklarini kaybetmislerdir. Ancak eski kurallara uyan arastirmacilar sagliklarini koruyabilmislerdir.

Bedeni antrenmana ilaveten duygu ve heyecanlarin kontrol altinda tutulmasi ve zihnin konsantrasyon yapmaya aliskin olmasi gerekir. Çünkü astral ve mantal alemlerde yapilan bu arastirmalarin ilk safhalarinda bazi zorluklarla karsilasmak mukadderdir. Örnegin, arastirmacinin gözlemledigi cisimler bu alemlerde mevcut varliklar veya cisimler olabilecegi gibi, sadece arastirmacinin kendi zihinsel projeksiyonu da olabilir. Bu konuda çok hata yapilabilir ve bu hatalardan sakinmak oldukça zordur. Düsünce ve duygular kontrolden çikarsa, astral ve mantal planlarda bir kaos yaratabilirler. Bunun içindir ki eski geleneklere göre yalniz bedeni degil, suuru da, yani duygu ve düsünceleri de hazirlamak gerekir. Ne var ki, sadece arindirmak, saflastirmak yeterli degildir. Fiziksel, astral ve mantal bedenlerin üst seviyelerde ve hassas bir sekilde gelistirilmeleri söz konusudur. Üst katmanlardan fiziksel beynin içine suur inerken atomlarin bünyesinde bazi degisiklikler meydana gelecektir. Üst planlarda bilinçli (suurlu) durumda olmak yetmez. Bu suurun beynimiz vasitasiyla ifade bulmasi lazimdir. Bunun için atomun bazi kisimlarinin degismesi ve gelismesi zorunludur. Atomun bugünkü tekamül düzeyimizde yassilmis lastik borulara benzeyen helezonlarinin (sarmal) dört, bes, alti ve yedincileri üst planlardan gelen akimlarin tesiriyle zorla açilmali ve suurumuzun fiziksel aracilari haline gelmelidir. Fiziksel madde bu akimlara ancak yavas yavas boyun egeceginden, bu degismelerin olusmasi için sabirli olmak sarttir. Sözü edilen degismeler kesin ve güçlü bir düsüncenin etkisiyle gerçeklesecektir. Iste o zaman bu hassas helezonlar (sarmal) birer birer açilmaya baslar. Bu olayin ilk isareti beynimizde meydana gelen bir agirlik duygusudur. Buna dikkat etmeyecek olursak beynimizde, siddeti giderek artan bir sanci hissederiz. Bir insanin beynindeki atom sarmallari manas (zihin) planinda çalismaya hazir ise ve o insan Budhi planina kadar yükselmek istiyorsa, ilk önce fiziksel suurunu kaybederek trans (vecd) haline girecektir. Bu durumda istedigi bilgilere ulasip bu bilgileri beynindeki manas (zihinsel) sarmallara intikal ettirecektir. Söz konusu kisi bu çabalari esnasinda hem fiziksel hem Budhi seviyesindeki suurunu muhafaza etmek isterse büyük bir fiziksel (bedeni) gerilim duyacak ve bu yüzden ancak çok kisa bir süre israr edebilecektir.

Suurunu yükseltmek için yapacagi her gayret yarim saniyeyi geçmeyecek, beyninde bir aci duydugu anda duracaktir. Çünkü aci, ciddi bir tehlikenin varolduguna isarettir. Gerilim ise gelmekte olan tehlikeyi gösterir. Bütün bu gayretler sadece fiziksel bedenimize mahsus degildir: astral ve mantal bedenlerimizde ayni ayarlama sürecinden geçmelidir. Ayarlama olayini açiklamaya çalisalim. Bilindigi gibi, astral bedenimizdeki duygu merkezleri, fiziksel bedenimizin duyu organlarini meydana getirirler, ve astral bedenin duygu merkezleri durugörü (clairvoyance) ve duruisitme (clairaudiance) melekeleriyle ilgili degildir. Sadece fiziksel duyu organlarimizin olusmasina hizmet ederler. Astral bedenimizdeki duygu merkezleri vasitasiyla bazi belirsiz bilgiler fiziksel beynimize ulasmaktadir. Kuzey Iskoçya‘daki daglik bölgelerde yasayanlarin sahip olduklari durugörü; bazi insanlarin gerçek felaketleri ve zorluklari önceden sezebilmeleri bunun bazi örnekleridir. Bütün bu sezgiler, yaklasmakta olan bazi olaylara ait titresimlerin astral beden üzerinde genel bir titresim yaratmasinin sonucudur. Astral beden bu olay titresimlerine bir tepki olarak bütünüyle titrer. Iste bu titresimler duyu organlarimizdan geçerken ses ve görüntü yaratirlar. Söyle ki, astral bedenin görme merkezinden gelen ve gözümüzle temas eden titresimler bir görüntü yaratacaktir. Metapsisik arastirmaci bu duyu merkezleriyle ilgilenmez. Onun ilgi alani çakra‘lar ve çakra‘lara ait organlarin astral bedenle olan iliskileridir.

Astral veya mantal alemlerde (planlarda) arastirma yaparken bu arastirmayi yapan sey suurumuzdur. Bu itibarla fizik dünyamizda göz ve kulaklarimizla yaptigimiz gözlemlerle astral planda gerçeklestirdigimiz saptamalar arasida hiç fark yoktur. Tespitlerimiz bir içten aydinlanma yoluyla olmaz. Içten aydinlanma bir arastirmanin sonucu degildir. Içten aydinlanma, üst mantal‘in alt mantal‘e bir isin göndermesidir. Bu nur sayesinde suurumuz gözlem yapmaz, bir gerçegi anlar, idrak eder. Gözlemlerimiz, bedenlerimiz vasitasiyla yapilir, suurumuzla degil. Bazi ögrenciler sanirlar ki astral alemi görmeye baslayinca hersey onlara mucizevi bir içten aydinlanma yoluyla malum olacaktir. Durum öyle degildir. Içten aydinlanma olayi suurumuzun gelismis olmasiyla ilgilidir. Bu çok farkli bir hal olup çok baska bir sekilde elde edilir. Bu yol peygamberlerin yoludur, metapsisik arastirmacinin yöntemi degil.

Fizik dünyamizda arastirma yaparken hangi kurallari uyguluyorsak ayni kurallari astral alemde arastirma yaparken de kullanacagiz. Arastirma yapilirken karsilasilan ilk zorluk astral gözün gördügü seyle suurun o nesneye yaptigi ilavelerdir, çünkü suurumuz maddi alemde çalismaya alismisitir. Bir örnek olarak, karsimizda otuz tane zenci bulunsa bunlari birbirinden ayirmakta büyük zorluk çekeriz. Ayni sekilde onlar da beyazlari ayirdedemezler. Demek oluyor ki, insan pek fazla bir sey görmüyor, görmedigini suurunu kullanarak tamamliyor. Astral planda karsilasilan ilk zorluk budur. Insan bir astral nesneye bir bebegin bir esyaya baktigi gibi bakacaktir: etrafi renkli, bir çesit leke görecektir. Astral dünyadaki mesafeler hakkinda hiçbir fikri yoktur. Fakat, buna ilaveten, fizik alemdeki hatiralarina dayanarak bir fiziksel beden etrafinda astral bir çerçeve algiliyacaktir. Arastirmaci, tecrübesi artincaya kadar bu gibi hatalara düsecektir. Ayni sebepten dolayi birçok durugörü sahipleri yaptiklari gözlemleri anlatirken yerden, gökten, altin tahtlardan, altin yollardan, incilerle kapli kapilardan bahsederler. Arastirmaci aldigi talimatlara göre çalisacak olursa bu safhalari daha çabuk geçecektir. Yine de ayni hatalara düsme ihtimali vardir.

Bir baska zorlugu ele alalim: arastirmaci astraldeki renklerle kendi aura‘sini karistirabilir. Fakat kendi suuru, karsilasilan kisinin karakteri ve suuru hakkinda dogru bilgi edinecektir.

Arastirmaci ilk gözlemlerini yaptigi sirada kendi etrafinda bir sürü düsünce sekilleri (thought-forms) meydana gelir. Astral bir insan sizi pohpohlar, harikulade bir kisi oldugunuzu söylerse, onu süpheyle karsilayin. Büyük bir ihtimalle bu astral insan, sizin kendi meziyetleriniz hakkinda beslediginiz inancin bir düsünce sekli halinde karsinizda peyda olmasidir. Sözü edilen zorluklar sanildigindan daha uzun bir süre karsimiza çikabilir. Ancak Üstad (Mürsid) payesine erisenler hata yapmazlar. Diger arastirmacilar, ne kadar samimi ve dürüst olursa olsunlar, huy ve karakterleri gözlemlerine tesir edecektir. Dikkat edilmesi gereken bir baska husus: kontrol edilmemis gözlemler sürekli sekilde kabul edildigi taktirde, arastirmacinin yetenek ve melekeleri bundan zarar görür.

Gözlemler iki türlü yapillir: 1)fiziksel suurumuz maddi dünyayi idrak ederken, astral suurumuz da astral alemin idraki içindedir ve yapilan çift gözlemdir; 2)gözlerimizi açik tutarak ve sakin bir ortam içinde astral alemi görebiliriz. Birinci durumda sözü edilen çift gözlem büyük bir konsantrasyon gerektirir ve gözlemciyi sinirli yapar. Büyük bir gelisme oluncaya kadar bu sinirlilik hali devam edecektir. Iste bu nedenle eski zamanlarda bu tür çalismalari yapabilmek için inzivaya çekilmek zarureti vardi. Çünkü astral melekelerini gelistirenler dis dünyanin gürültüsüne karsi çok hassas olurlardi. Bir araba gürültüsü onlara bir gök gürültüsü tesiri yapardi. Bu sebeple arastirmaci tamamen yenemedigi asabi bir sinirlilik hali içinde yasardi.

Leadbeater ile beraber atomlar üzerine gözlemler yapacagimiz zaman, sakin bir çayirlikta çimenler üzerine uzandiktan sonra gözlerimizi yumar ve irademizi fiziksel görme duyumuza karsilik gelen astral merkeze yogunlastirirdik. Bunun sonucu olarak gözlerimiz arasindaki noktada büyük bir baski ve siddetli bir çevrinti hissi duyardik. Havada dolasan bir atomu seçer, onu daha büyük boyutlarda inceleyebilmek için görüsümüzde bir ayarlama yapardik. Atomu bir mikroskoptan bakar gibi gözlemlerdik. Bu süreç hayli yorucudur. Beyin, sinirler ve dikkat gücü yorulur. Dikkatimizi sürekli olarak odaklamak mecburiyeti vardir. Metapsisik arastirmanin degerini önemli ölçüde sinirlayan bir baska husus da, gözlemleri kanitlamanin asla mümkün olmayisidir. Gördüklerimizi ispatlayamiyoruz. Kanitlanamayan metapsisik arastirmanin ne gibi bir degeri olabilir? Bana göre, bilim adamlarina bazi ipuçlari vererek çalismalarini kolaylastirabilir. Bir hususun daha altini çizelim: bizim herseyi bilmemiz imkansizdir. Gözlemlerimiz çogu zaman kusursuz olamiyor. Çok zorluklarla karsilasmaktayiz ve yardim görmemiz pek zayif bir ihtimaldir (1). Zira astral dünyayi rahatça görüp bazi gözlemler yapacak insanlar çok azdir. Olanlar da, aralarindaki mesafe dolayisiyla birbirlerinin bulgularini kiyaslayamazlar.

Reiki Prensipleri

· Tüm çabanla gün boyunca hiddetin uyanışını gözle ve ardından gerçek nedenini bulmak için daha derinlere bak.

· Gün boyunca zihninde endişe ve huzursuzluğun uyanışını gözle ve kaynağına daha dikkatle bak.

· Günün her anında bilinçli ol, yaşam armağanını takdir et.

· Kendin için doğru işi bul ve işini dürüstçe yap.

· Gün boyunca kendine ve diğer varlıklara iyi davran.

Bedenin ve zihnin, Reiki’nin gücü ile dönüşüm geçirecektir. Bilincin evrensel boyutuna yakın ol ve bu idealler uğruna her gün çalış.............

Aşağıda Dr.Hayashi’nin kendi el yazısı ile aldığı notlar verilmiştir. Bu notlarda Reiki şifası anlatılmıştır. Reikiyi kullanarak bir çok hastalığı nasıl tedavi ettiği ilginçtir. Bu yazı bir çok kişi için rehber niteliğinde olmuştur. Her zaman şunu aklınızdan çıkarmayın. Reiki uygulayıcıları olarak biz asla hastalıklara teşhis koymayız. Benzer şekilde şifa vermek için standart el pozisyonları çoğu zaman yeterli olmaktadır.

REİKİ SLOGANLARI

· Bugun icin sinirlenme,

· Endiselenme ve sukran dolu ol.

· Kendini isine ada ve insanlara saygili ol.

· Her gunduz ve gece ellerini dua icin kavustur.

· Ve bu cumleleri kalpten tekrar et.

· Özellikle bugün öfkelenme

· Özellikle bugün endiselenme

· Sonsuz bereket için mütesekkir ol

· Ekmegini dürüstçe çalisarak kazan

· Komsularina karsi dostane davran.

(BUDİZM SÖZLERİ )

- Çaba göstermesi gereken sensin, geçmişin büyükleri sadece Yol’ u gösterir. bunları düşün ve seni Mara’nın yani kötülüğün köleliğinden kurtaracak yolu izle... Bir insan kendi sözlerini ve aklını denetlemeli ve bedeniyle kötü bir iş yapmamalıdır. Eğer yürüdğü yol temizse, bilgelerin yolunda ilerleyebilir.

- Bilge kişi aralıksız çaba, dürüstlük, disiplin ve özdenetimle kendisine hiçbir selin örtemeyeceği bir ada kurar.

- Bir mürid Buda’ya sordu, “iyilik ve büyüklük nedir?” Buda dedi ki, “Yolu izlemek ve doğru olanı yapmak iyiliktir. Arzunun Yol ile aynı olması ise, işte büyüklük odur.”

- Bilgi olmaksızın tefekkür olmaz, tefekkür olmaksızın bilgi olmaz. Kim ki bilgiye ve tefekküre sahiptir; Nirvana’ ya yakındır.

- Pek çok kutsal yazıyı ezbere okuyup da, ona uygun davranmayan dikkatsiz insan, başkasının sürüsünü kollayan çoban gibidir. İnançlı yaşamın meyvelerinde hakkı yoktur onun.

- Az sayıda kutsal yazıyı zikredip uygun davranan, arzuyu, kini ve bilgisizliği terk eder, doğrunun farkında olarak aklını özgür bırakır, buradaki ya da gelecek hayattaki herhangi bir şeye sarılmayan insan, kutsal hayatın meyvelerini hak eder.

- Yerine getirilmeyen iyi bir söz, güzel, hoş, fakat kokusuz bir çiçek gibi meyvesizdir.

- Kötü ve birisine yararı olmayan şeyleri yapmak kolaydır; fakat yararlı ve iyi şeyleri yapmak gerçekten çok zordur.

- Birisinin kötülüğü iyi bir işle örtmesi, bulutlardan kurtulan ayın dünyayı aydınlatması gibidir.

- Kötülük yapmamak iyiyi beslemek, aklını arıtmak. Budaların öğrettiği budur.

- Beden pistir, kötü kokar, orasından burasından iğrenç kokular sızar. Böyle bir bedene sahip birisinin kendisini yüksek, diğerlerini alçak görmesi, kendi iç görünüşünün olmamasından başka bir şey değildir.

- Yağmurun saz damlı bir eve sızması gibi tutkular da iyi korunmayan bir akla sızarlar.... Akıl görünmez ve inceliklidir, o, düşlerin peşi sıra hoşlandığı yere uçar; ancak akıllı adam aklını iyi korur, çünkü iyi korunan aklı büyük sevincin kaynağıdır.

- Savaş alanında bir milyon insanı yenen değil, ancak kendi kendini yenen en soylu galiptir.

- Akıllı bir adam madencinin gümüşü topraktan ayırması gibi, kendini yavaş yavaş, derece derece pisliklerinden arındırır.

- Sandal ağacının yahut lotus çiçeğinin kokusundan daha tatlı olan erdemin kokusudur.

- Bir adam ki kendi duygularını aklıyla, bir sürücünün atlarını kontrol etmesi gibi kontrol eder ve kendini hırslarından ve kibirinden kurtarırsa, o adam tanrılar tarafından bile takdir edilir. O sabırlı toprak gibi sakindir; sağlam bir sütun gibi emindir; temiz bir göl kadar saftır... O bakışının ışığında özgürlüğü bulur: onun düşünceleri huzurdur, sözleri huzurdur, işi huzurdur.

- Sulara kanallar yapanlar suları kontrol ederler, ok imalatçıları okları düz yapar, marangozlar keresteyi kontrol eder ve kutsal kişiler ruhları kontrol eder.

- Yüksek düşünce ve derin tefekkür içinde sonsuz güçle yolda ilerleyenler, işte onlar sonunda Nirvana’ya, en üstün huzura ve sonsuz sevince varırlar.

- Eğer insanlar senden kötülükle söz ederse şunu düşünmelisin, “Bizim gönüllerimiz dalgalanamayacak ve biz birbirimize gücenmeden şefkatle, iyilikle kalacağız. Bizim hakkımızda kötü konuşan adamı sevgiyle anacağız ve sevgimizde yaşayacağız. Ve bu sevgi ülkesinden dünyanın her yerini sınırsız, uzun erimli, ve her yere yayılan sevgiyle dolduracağız.”

- Kim ki iman sahibidir, bilgelik sahibidir; kim ki bilgelik sahibidir, huzur sahibidir; kim ki bilgelik ve imandan yoksundur, ruhu kuşku içindedir, o yıkılır.

- Tanrı’ya güven, o sana yol gösterecektir. Bu güvene sahip bir kimsenin hiçbir şeyden korkmasına gerek kalmaz. O kimse, tam huzur ve mutluluk içinde olsun; çünkü ona doğru yol gösterilecektir.

- Dünyada üç çeşit insan vardır; Biri kuraklık gibidir, biri yalnız bir yere yağdırır ve iri her yere... Kuraklık gibi olan kişi nasıldır? O kimseye hiçbir şey vermez, ne yiyecek, ne elbise ve gereç, çiçek, koku ve merhem, yatak, barınak ve ne de ışık; ne münzevilere, ne brahmanlara, ne yoksullara ne de muhtaç dilencilere. Bu yoldaki kişi kuraklığa benzer. Bir yere yağdıran kişi nasıldır? O bazılarına verir fakat bazılarına vermez... Bu yolla bir kişi bir yere yağdıran yağmur gibidir. Her yere yağdıran kişi nasıldır? O her şeye verir; münzevilere ve brahmanlara, yoksullara ve dilencilere; yiyecek verir, çiçek, elbise.... barınak ve ışık verir. Bu yolla kişi her yere yağan yağmur olur.

- İnsanlar armağanları paylaşmanın meyvelerini, benim anladığım gibi anlasalardı, onları paylaşmadan kullanmaktan hoşnut olmazlardı, ne de cimriliğin gölgesi gönüllerine musallat olup orada yerleşirdi. Hatta o son yudumları, yemeklerin son lokması dahi olsa, onu bölüşecek bir kimse yoksa ondan zevk alamazlardı. Paylaşın...

- Bir kimse kendi Öz’üyle temizlenir. Temiz ve kirliyi ayakta tutan ya da düşüren, kendi işleridir; kimse bir başkasını temizleyemez.

- Bugün ne olduğumuz dünkü düşüncelerimizden gelir ve bugünkü düşüncelerimiz yarinki hayatımızı çizer; hayatımız aklımızın yarattığıdır. Eğer bir insan temiz olmayan bir akılla konuşur yahut davranırsa arabanın tekerleğinin arabayı süren hayvanı izlemesi gibi, acılarda onu iler. Eğer bir insan saf bir akılla konuşur yahut davranırsa, onu, kendi gölgesi gibi sevinç izler.

- Doğruluğun yasasını çiğneyen ve öteki dünyaya aldırmayan bir yalancının yapamayacağı kötülük yoktur.

- Nasıl ki büyük bir kaya rüzgarla sallanmaz, bilge kişi de övgü veya ayıplamalarla bozulmaz.

- Dayanma ve sabır her zaman kazanır, öfkelenmek değil. Sabırlı olan mutlak alemi hak edecektir.

- Arzudan keder kaynaklanır ve arzudan korku kaynaklanır. Eğer bir insan kendini arzudan kurtarırsa, korkudan da kederden de kurtulmuş olur.

- Hayat kayığını boşalt, ey İnsan, o boşken hızla yüzer; tutkuların ve arzuların boşken Nirvana’ nın toprağına ulaşabilirsin.

- Bir insan bir savaşçı olup da başka insanları öldürmekle büyük bir insan olmaz, gerçekten büyük insan odur ki, yaşayan hiçbir varlığı incitmez.

- Akıllı insan demirden, tahtadan ipten yapılan zincire güçlü demez; tutkunun zinciri daha güçlüdür, çünkü altın ve mücevherlerdir... Bolluk öteki dünyayı aramayan aptalları yıkar.

- Başkalarının hatalarını görmek kolaydır; zor olan kendi hatanı görmektir. Kişi başkalarının kusurlarını saman gibi eler; ama kendininkileri, kuş avcısının gizlenişi gibi örter.

- Başkalarının hatalarını ya da ne yapıp yapmadıklarını düşünme. Onun yerine kendi günahlarını, kendinin ne yapıp yapmadığını düşün.

- İyi olan konuşmasını tutar... O ki dilini tutup akıllıca konuşur..... onun konuşması gerçekten hoştur.

- Kendi acılarınla başkalarını incitme.

- Anaya babaya bakmak, karısına ve çocuklarına değer vermek ve huzurlu bir iş sahibi olmak; işte mutlulukların en büyüğü.

- Ruhları çirkin arkadaşlar edinme, kötü özlü olanlarla gezme. Ruhu güzel olan arkadaşlar edin, özü iyi olanlarla gez.

- Kim ki yaşlılara saygı gösterir, onun dört şeyi artar: yaş, güzellik, mutluluk ve güç.

- Kişi kötülüğü yalnız işler, kötülük kendinden doğar, kendine dayanır. Elmasın sert bir taşı kesmesi gibi, kötülükte akılsızları keser.

- Öfkeyi sevgiyle yen. Kötüyü iyiyle yen, alçaklığı cömertliğinle yen. Yalanı doğruyla yen.... dünyada asla kin kinle yenilmez, kini sevgiyle yen.

- Kimseye karşı kaba konuşma, onlarda sana aynı yolla cevap vereceklerdir. Öfkeli konuşmak belayı getirir, yumruk attığında yumrukla karşılık görürsün.

- Ne gökyüzünde ne de okyanusun dibinde, ne de bir dağın tepesindeki bir mağarada, dünyanın hiçbir yerinde bir yer yok ki, ölüm insana ulaşamasın.

- Zihinsel bir beden olan senin varlığın, aşı kesilse ve dörde bölünse bile ölemez, aslında senin bedenin boşluğun doğasındadır, korkma.

- Beden ölür ama ruh ölmez.

- Aklı ışıkla eğitilmiş ve bağlarından kurtulmuş, bağlarından kurtulmakla sevinci bulmuş ve tutkunun karanlığından sıyrılmış bir kişi saf bir ışıkla parlar ve bu ölümlü hayatta bile ölümsüz nirvana’ya ulaşır.

- Uyanık olmak ölümsüzlüğün yoludur, uyanık olmamak ölümün yolu. Uyanık olanlar asla ölmez: olmayanlar zaten ölüdür.

- Ölüm çiçekler derleyen, aklı duyumlarında olan insanı uzaklara taşır; tıpkı uyuyan köyü sürükleyen büyük sel gibidir.

- Dinsel bir hayat yaşamayan ve gençliklerinde gerçek hazinelere uzanmayan insanlar balıksız bir göldeki yaşlı balıkçılar gibi yok olurlar. Dinsel bir hayat yaşamayan ve gençliklerinde gerçek hazinelere uzanmayan insanlar yıpranmış bir ilmek gibi, geçmişin ardından ip çekerek kalırlar.

- Hayat ağacından sarı yapraklar sarkıyor, ölümün habercileri bekleşiyor, uzak bir yola gideceksin. Yol için hazırlığın var mı?

- Pek az kişi zaman ırmağını geçip nirvana’ya ulaşır. Çoğunluk ırmağın bir kıyısında koşuşturur, durur. Ancak yasayı bilip de yasanın yolunu izleyenler karşı kıyıya ulaşıp ölüm ülkesinin ötesine geçeceklerdir.

- Kim ki kendi mutluluğunu ararken başka bir varlığa zarar verir, öte dünyada mutlu olamaz. Fakat kim ki mutluluğunu ararken başka bir varlığa zarar vermez, öte dünyada mutluluğu bulacaktır. ... Kim ki zararsız ve savunmasıza zarar verir, artık ilgiyi bulamayacaktır: O acı çekecektir, zarara uğrayacaktır, hastalığa tutulacaktır; aklını yitirmek, baskı, suçlamalar veya bir sevdiğini kaybetmek, servetinden olmak, yahut evini yakacak ateş, hepsi onun içindir. Ve öldükten sonra bu aptal cehennemde bir daha doğacaktır.

- Bir insan bu dünyayı bir sabun köpüğü ve bir görüntünün yansıması olarak kabul ederse, o zaman ölümün kralının ona gücü yetmez. Bu dünya aslında karanlıktır ve insanların ne kadar azı ışığı görebilir! Birkaç kuruşun kafesten kaçması gibi, ancak birkaç ruh da öylece göklerin özgürlüğüne uçabilir.

- Akrabalar, arkadaşlar ve iyi niyetliler uzun süredir uzakta olan bir adamın eve dönüşüyle sevinirler. Akrabaların değerli birini karşılaması gibi, değerli işlerde öteki dünyada onu yapan insanı karşılayacaktır.

- İnsan ki bu dünyada mutludur, öteki dünya da: iyilik yapan iki dünyada da mutludur. O yaptığı iyiliği görünce büyük mutluluk duyar, hoşnut olur.

- Erdemli yaşayanlar bir süre için umutsuzluğa kapılabilirler, ama güçleri pohpohlamaya bel bağlayanlar sonsuza dek sefilliğe yazgılıdır. Uyanmış insanlar, şeylerin ötesinde neler olduğunu gözlemler, ölümden sonraki yaşamı düşünürler; böylelikle sürekli sefilliktense geçici umutsuzlukları yeğlerler.

- Dünyayla sınırlı bir ilgin varsa, dünyanın senin üzerindeki etkisi de sınırlı olacaktır. İşlere ne denli derinlemesine dalarsan, entrikalar da öylesi derinleşir. Bu nedenle aydınlanmış insanlar için yalınlık karmaşalıktan ve özgürlük de aşırı titizlenmelerden yeğdir.

- Aydınlanmış insanların zihniyeti, gökyüzünün mavisi, güneşin ışığı gibi başkalarından gizlenemez. Aydınlanmış insanların yetenekleri, gizlenen mücevher gibi başkalarınca kolay görülemez.

- İnsanlar kudret ve gösterişe yaklaşmazlarsa, arı yürekli olarak bilinirler, ama bunlara yakın olup da, etkilenmeyenler, insanların en arılarıdır. İnsanlar hile ve düzen kurmayı bilmezlerse, yüce-akıllı sayılırlar; ama bunları bilip de uygulamayanlar, en yüceleridir.

- Sürekli hakaretlerle karşılaşıyorsan ve aklında hep seni tedirgin eden konular carsa,o zaman kişiliğinin gelişmesi için bir bileğitaşına sahipsin demektir. Yalnızca kulağına hoş geleni duyuyor ve yalnızca sana coşku veren işleri yapıyorsan, o zaman yaşamını ölümcül bir zehre gömüyorsun demektir.

- Şiddetli bir fırtınada, kuşlar bile mutsuzdur; güneşli bir günde, bitkiler dahi mutludur. Belli ki gökyüzü ve yeryüzü, ılımlaştırıcı bir etken olmaksızın bir gün olsun, geçiremez; insan aklı neşe olmaksızın bir gün bile yapamaz.

- Evren suskun ve devinimsizdir, ama enerji bir an olsun durmaz. Güneş ve ay gece ve gündüz hareket halindedir, ama ışıkları hiç değişmez. Bunun gibi, aydınlanmış insanlar dinlenirken telaşı, meşgulken de gevşemeyi duyumsayabilmelidir.

- Gecenin geç saatlerinde, herkes uykudayken yalnız başına otur ve aklına bak; o zaman yanılsamaların sona erdiğini ve gerçekliğin ortaya çıktığını ayrımsayacaksın. Her keresinde bundan büyük bir potansiyel duyumu edinirsin. Gerçekliğin ortaya çıkarken yanılsamalardan kaçınmanın zorluğunu ayrımsadığında, alçak gönüllüğü yaşamaya başladığını da göreceksin.

- Sevinçler incinmeye yol açabilir; dolayısıyla işler istediğin gibi gittiğinde dikkatli ol. Başarıya başarısızlıktan sonra ulaşılabilir; dolayısıyla düş kırıklığına uğradıktan sonra vazgeçme.

- Yalın yaşayanlar, genellikle arıdır; lüks içinde yaşayanlarsa köle ruhlu olabilirler. İrade yalınlıkta durulaşır, zevk düşkünlüğüyse davranışları bozar.

- Bu hayatta, açık ve geniş düşünceli ol ki, kimse senden şikayetçi olmasın. Eliaçıklığın ölümünden sonra da devam etsin ki, insanlar tatmin olsunlar.

- Yol darsa bırak önce başkaları geçsin; yemeğin güzelse üçte birini başkalarına bırak. Dünyada erinç ve mutluluk içinde yaşamanın iyi bir yolu budur.

- Aile yaşamında hakiki bir Buda, gündelik faaliyetlerde gerçek bir Tao vardır. Eğer insanlar içten ve uyumlu olabiliyor, şen davranışlar ve dostça sözcüklerle iletişim sağlayabiliyorsa, bu yol biçimsel tefekkür uygulamalarından çok daha iyidir.

- Takıntılı bir içimde etkin olan insanlar istikrarsız, dinginliğe müptela olanlarsa kayıtsızıdır. Kişi dinginliğin ortasında canlı bir ruh sergileyebilmelidir, aydınlanmışların zihniyeti budur.

- İnsanların kusurlarını eleştirirken çok acımasız olma; ne kadarını kaldırabileceklerini düşün. Erdemi salık verirken çok kibirli olma, ki insanlar izleyebilsinler.

- Pislikler içinde bir tırtıl, kirlidir, ama kelebeğe dönüşerek sonbahar melteminden çiğ yudumlar. Çürüyen bitkiler ışıltıdan yoksundur, ama yüksükotuna dönüşüp yaz ayında parlarlar. Biliyoruz ki kirlilikten arılık, karanlıktan ışık doğar.

- İddia ve kibir, sonradan edinilmiş akıl durumlarıdır. Sonradan edinilmiş akıl durumlarının üzerine çık, temeldeki sağlıklılık serilecektir gözler önüne. Tutku ve inat ve sahte bilinç çıkacaktır ortaya.

- Miden doluyken yemek düşün, lezzete aldırmadığını ayrımsayacaksın. Seviştikten sonra kösnüllüğü düşün, cinselliği aldırmadığını göreceksin. Bu nedenle, insanlar bir anlık çılgınlığı dizginleyebilmek için, sonradan duyumsayacakları üzüntüyü düşünürlerse, istikrarlı olurlar ve eylemleriyle yanılgıya düşmezler.

- Önemli bir görevdeyken, kırlara çekilmenin duyumlarını aklından çıkarma. Bir köşeye çekilmişken, devlet işlerini unutma.

- Kişinin dünyada başarı peşinde koşması zorunlu değildir; yanlışlardan kaçınmak da bir başarıdır.

- Başkalarının sana minnet duymasını bekleme; gücenilmemek yeterli bir lütufdur.

- Bilinçli gayretkeşlik bir erdemdir; ama çok şiddetliyse rahatlık ve neşe getirmez. Tutumluluk ve yalınlık, soyludur; ama çok ileri götürüldüğünde, başkalarına yardım etmek olanaksızlaşır.

- Çıkmaza girenler, başlangıçtaki niyetlerini incelemelidirler; başaranlar bundan sonra nereye yöneleceklerini bakmalıdırlar.

- Cömert davranması gereken zenginler ve iktidar sahipleri nefret dolu ve acımasız olduklarında, zenginliklerine ve konumlarına karşın kendi davranışlarını sefil ve aşağılık kılmaktadırlar. Saygın davranması gereken parlak zekalılar, gösterişe düştüklerinde, zekalarına karşın bu zaaflarında cahil ve aptaldırlar.

- Kişi aşağılık bir konumda olduğunda, yükseklere tırmanmanın ne denli tehlikeli olduğunu bilir. Kişi karanlıkta kaldığında, ışığa gitmenin ne denli ferahlatıcı olduğunu bilir. Dinginliğini koruyabilen kişi, takıntılı faaliyetin ne denli yorucu olduğunu bilir. Suskunluğu besleyen kişi, aşırı konuşmanın ne denli tedirgin edici bir olduğunu bilir.

- Kişi dünyevi hırslarını bir kenara koyduğunda, dünyasallıktan vazgeçebilir. Kişi ruhsal hırslarını bir kenara koyduğunda, bilgeliğe erişebilir.

- İstekler aklı görüşler kadar incitmez. Duyumlar aydınlanmayı zeka kadar engellemez.

- İnsan duyguları değişkendir, dünya rastlantılarla doludur. Bir çıkmaza girdiğinde, geri adım atmayı bil. İşler pürüzsüz yürürken, ihtiyatlı kalmaya çabala.

- Küçük insanlarla uğraşırken onlara sert davranmak kolay, ama onları aşağılamaktan kaçınmak zordur. Üstündeki insanlarla uğraşırken, onlara saygılı olmak kolay, ama kibar olmak zordur.

- Basit olmak ve entelektüelizmden sakınmak yeğdir. Lüksten kaçınmak ve yalınlıkla yetinmek, dünyada iyi bir ad bırakmak, yeğdir.

- İblislerle baş edebilmek için, önce aklınla baş et. Akıl boyun eğdiğinde iblislerde boyun eğicidirler. Hilekarları denetleyebilmek için, önce kendi ruh durumunu denetim altında tut. Ruh durumun dengede olduğunda alçaklar sana ulaşamazlar.

- Öğrencileri eğitmek, iffetli bir kız evlat yetiştirmek gibidir; nereye gittikleri, kimlerle görüştükleri konusunda dikkatli olmak gerekir.Yanlış insanlarla görüşmeleri, temiz tarlaya kötü tohum ekmek gibidir; iyi ürün almak olası değildir.

- Gönül konularında kendini hemen verme, kendini verdiğinde diplere batarsın. İlkesel konularda güçlükten korkarak geri çekilme; bir kez daha gerilesen, zeminini hepten yitirirsin.

- Dikkatli olanlar hem kendilerine, hem de başkalarına özen gösterirler, her konuda dikkatlidirler. Dikkatsiz olanlar, kendilerini de, başkalarını da ihmal ederler, her konuda dikkatsizdirler. Aydınlanmış insanlar ne fazla ilgili ne de kayıtsız olmaya özen gösterirler.

- Size zenginlikle yaklaşana, insanlıkla yanıt verin. Aydınlanmış insanlar yöneticilerin tutsakları olamazlar. İnsanlar kararlıysalar, yazgıyı alt edebilirler; irade yoğunlaştığında, enerjiyi harekete geçirebilirler. Aydınlanmış insanlar doğanın kendilerini bir kalıba dökmesine izin vermezler.

- Kendine toplumda yer edinirken kişilik soyluluğundan yoksunan, giysilerini tozda fırçalar ya da ayaklarını çamurda yıkar gibisindir. Nasıl özgür olabilirsin? Dünya işlerinde, eğer saygılı değilsen, aleve koşan bir pervaneye ya da çite tos vuran koça benzersin. Nasıl huzur bulabilirsin?

- Herkeste büyük bir sevecenlik vardır; bir Buda’yla bir kasabın aklı farklı değildir. İster altın kaplamalı malikanede olsun, ister sazdan kulübe, her yerde gerçek keyif vardır. Kişi arzulara bürülü ve duygularına saplı olduğunda, gerçekte olanı gözden kaçırır; dünyadaki tüm farklılıkların kaynağı da budur.

- Kişilik kuvveti geliştirmek ve aydınlanmayı sağlamak bir ölçüde kayıtsızlığı gerektirir. Kişi büyülenirse, arzusunun nesneleri peşinde koşar. Dünyaya yardım etmek ya da devleti yönetmek bir kayıtsızlık duyumu gerektirir. Bağlılığın olduğu yerde kişi tehlikeye düşer.

- İyi insanlar yalnızca eylemlerinde dingin olmazlar; ruhları düşlerinde dahi sessizdir. Kötü insanlar yalnızca yaptıkları işlerde sapkın olmazlar; sesleri ve gülüşleri dahi kötücüldür.

- Karaciğer hastalığında, görüş zayıflar; böbrekler rahatsızlandığında; işitme bozulur. Hastalıklar göze görünmez, ama sonuçları görünür. Bu nedenle, göze görünür kusurlarından kurtulmak isteyen aydınlanmış insanlar, önce gizli kusurlarını düzeltmelidir.

- Birkaç kaygısı olmak kadar büyük bir şans, birçok derdi olmak kadar büyük bir şanssızlık yoktur. Ancak kaygılarının yükünü taşıyanlar birkaç kaygısı olmanın mutluluğunu bilebilirler. Ancak akıllarını yatıştırabilmiş olanlar, birçok derdi olmanın talihsizliğini bilebilirler.

- Düzenli bir çağda kişi titiz olmalı; karmaşık bir çağda, esnek olmalı. Geçiş çağında titizlikle esnekliği kaynaştırmasını bilmeli. İyi insanlarla ilişkide kişi yüce gönüllü olmalı; kötü insanlarla ilişkide kişi katı olmalı. Ortalama insanlarla ilişkide kişi katı olmalı. Ortalama insanlarla ilişkide yüce gönüllülükle katılığı kaynaştırmasını bilmeli.

- Başkalarına yaptığın iyilikleri düşünme, onları kıracak neler yaptığını düşün. Başkalarının sana yaptığı iyilikleri unutma, başkalarının seni kırmak için neler yaptığını unut.

- Hayır işleyenler bunu kendilerini tatmin için ya da karşılığında bir ödül bekleyerek yapmadıklarında, küçük bir armağan bile büyük değer taşır. Hayır işleyenler kendi özverilerini hesaplar, minnet ya da karşılık beklerlerse, büyük bir armağan bile küçücüktür.

- İnsanların koşulları istikrarlı ya da istikrarsız olabilir; sen nasıl yalnız kendinin istikrarlı olduğunu öne sürebilirsin? Duyguların akılcı ya da akıldışı olabilir; nasıl başkalarından her zaman akılcı olmalarını bekleyebilirsin? Olaylara bu açıdan bakmak, kendine ve başkalarına ilişkin beklentilerini düzeltmek, yararlıdır.

- Aklın ne zaman duruysa o zaman kitap okumaya ve eskileri incelemeye uygun durumdasın demektir. Yoksa, iyi bir işi okuduğunda, onun sana ait olduğunu öne sürersin ve güzel bir söz duyduğunda, kendi başarısızlıklarını örtmek için ödünç alırsın. Bu bir asiyi silahlandırmak ya da hırsıza mal vermek gibidir.

- Zengin, ama tatminsiz lüks düşkünü, yoksul da olsa yeterinden fazlasına sahip olan tutumlu kadar değildir. Çok çabalayan ve ah alan yetenekli, rahat olan ve doğal bütünlüğünü koruyan yetersizle kıyaslanamaz.

- Kitap okuyup da bilgelerin bilgeliğini görmeyenler, harfin tutsağıdır.

- İnsanları sevmeyen kamu görevlileri, ücretleri çalınan hırsızlardır. Öğretip de, kendi öğrettiklerini uygulamayanlar, boş gevezelerdir. Kişiliğin gelişmesini gözetmeden başarılı işler yapmaya çabalayanlar, unun yararsızlığını göreceklerdir.

- İnsan aklında gerçek bir kitap vardır; ama parça parça dağılmıştır. Gerçek bir ezgi vardır ama garip türküler ve gösterişli danslarla gizlenmiştir. Öğrenciler dış görünüşleri süpürüp kökendekini araştırmalıdır; onu ancak o zaman yaşar ve ancak o zaman kullanırlar.

- Zorluklarla mücadeleye girişmiş bir akılda daima bir şeyler bulunur. Düş kırıklığının hüznü, doyumun gönül rahatlığındadır.

- Aydınlanmış niteliklerden kaynaklanan zenginlik, statü, onur ve övgü, dağ çiçeklerine benzer, doğal olarak serpilip açılırlar. Kişinin mesleki başarılarından kaynaklananlar saksı çiçekleri gibidir; yerlerinden edilir, taşınır, başka taraflara dikilirler. Geçici kudretle edinilenler vazo çiçekleri gibidirler, kökleri olmadığından, kısa sürede solarlar.

- Bahar gelip de hava ısındığında, çiçekler toprağı güzelleştirir, kuşlar sevinçle ötüşürler. Resmi görevlere getirilip de iyi beslenen, güzel konutlara oturacak kadar şanslı insanlar iyi bir eğitimi ve iyi işler yapmayı hedeflemezlerse, yüz yıl da yaşasalar hiç yaşamamış gibi olurlar.

- Aydın insanlar enerjik ve gayretli ama aynı zamanda özgür düşünceli olmalıdır. Çok enerjik ve cefakarsalar, sonbaharın ölümcül niteliğine sahip, ama ilkbaharın yaşam veren niteliğinden yoksun olurlar. O zaman insanları nasıl geliştirirsinler?

- Gerçekten erdemli olanların böyle bir şöhreti yoktur. Böylesi bir şöhretin peşinden koşanlar, bunu bencilce nedenlerle yaparlar. Gerçekten becerili olanlar kurnazca dolaplar çevirmezler. Kurnazca dolaplar çevirenler, bu nedenden dolayı yetersizdir.

- Bazı tekneler vardır ki, dolduklarında devrilirler. Kumbara dolmadıkça kırılmaz. Dolayısıyla aydınlanmış insanların oluşda değil, yoklukda bulunmaları, dolu olmaktansa boş olmaları yeğdir.

- İnsanlar ün düşkünlüğünden kurtulmadıkça, prensliğe burun kıvırıp yoksunlukla yetinseler dahi, hala duyumlarına tutsaktırlar. İnsanlar düşüncesiz serüvencilikten vazgeçmedikçe ulusa yardım etseler dahi, bu yalnızca bir sömürüdür.

- Eğer akıl aydınlanmışsa, karanlık bir oda, açık, mavi bir gökyüzü vardır. Eğer düşünceler bulanıksa, gün ışığında kötücül hayaletler vardır.

- İnsanlar şöhret ve konumun hoş olduğunu bilirler, ama anonimliğin zevkinin en gerçeği olduğunu bilmezler. İnsanlar açlık ve soğuğun tedirgin edici olduğunu bilirler, ama soğuğu ve açlığı yaşamamanın daha büyük olduğunu bilmezler.

- Kötü bir şey yaptığında, insanların bunu öğreneceğinden korkuyorsan, o zaman o kötülükte iyi bir şey vardır. İyi bir şey yaptığında, insanların bilmesini istiyorsan, o zaman o iyilikte kötü bir şey vardır.

- Yazgının işlerine akıl, kah teşvik edici, kah bastırıcıdır. Bütün bunlar kahramanları küçük düşürür, büyükleri devirir. Aydınlanmış insanlar, düşmanlıklarda paniğe kapılmazlar ve en rahat olduklarında dahi dertleri karşılamaya hazırdırlar; bu nedenle yazgının eline terk edilmiş değildirler.

- Acımasız ve saldırgan olanlar, dokunduğunu yakan ateşe benzerler. Nankör olanlar, dokunduğunu donduran buza benzerler. Takıntılı ve katı olanlar, yaşamını yitirmiş durgun suya, çürüyen oduna benzerler. Bütün bu insanlar işlerini tamamlamada ve refahı yaygınlaştırmada sorunlarla karşılaşırlar.

- Kişi, mutluluğu aramamalı, yalnızca mutluluğu çağırmak için neşeyi beslemelidir. Kişi şanssızlıktan sakınmamalı, yalnızca şanssızlıktan kaçınmak için kötülükten kurtulmalıdır.

- Eğer söylediklerinin yüzde doksanı isabetliyse, olasılıkla istisnai sayılmayacaksın; ama söylediklerinden biri hedefi bulmazsa herkes seni bu yanılgından dolayı suçlayacaktır. Eğer on planından dokuzu gerçekleşirse, olasılıkla başarılı sayılmayacaksın; ama bir planın başarıya ulaşmazsa hakaretlere uğrayacaksındır. Bu nedenledir ki aydınlanmış suskunluğu tezcanlılığa, beceriksizliği ukalalığa yeğle.

- Hava sıcaksa büyüme vardır; soğuksa ölüm. Benzer şekilde doğası soğuk olanlar az mutlu olurlar, sıcak yürekli olanlarsa kutsanmıştır.

- Hakikatin yolu geniştir; aklını ona ver, yaygın bir açıklık ve geniş bir nitelik duyumsarsın. İnsan arzularının yolu dardır; ona adım at, önüne çalılar ve bataklıklar çıkar.

- Mutluluk ancak zorluğu ve kolaylığı kendini geliştirme aracı olarak kullananlar için kalıcıdır. Bilgi ancak onu kuşku ve imanın birlikte rol aldığı araştırma yoluyla elde edenler için gerçektir.

- Zihin boşaltılmalıdır; hakikat ancak boşaltılmış bir zihne ulaşır. Zihin kendini tamamlamalıdır, çünkü ancak kendini tamamladığı zamandır ki, arzu içine girmez.

- Bol gübreli toprak bol ürün verir; çok duru sularda balık bulunmaz. Bu nedenle, aydınlanmış insanlar, kusurları kabul etmeye hazır olmalı ve bireysel olmamalıdırlar.

- Yabanıl bir at bile evcilleştirilebilir; üzerinde çalışması zor bir metal bile zamanla biçimlenebilir. Eğer rahat davranır da, kendini zorlamazsan, ilerleme kaydedemezsin. Denmiştir ki: “ Çok kusuru olmak onursuzluk değildir; kaygı veren, kusursuzluktur.”

- Azıcık hırs ve bencillik dahi, kuvveti zaafa, bilgiyi cehalete, ilgiyi acımasızlığa, arılığı bozulmaya dönüştürerek kişiliği bozar. Bu nedenledir ki, eski insanlar hırstan arınmışlığı değerli sayarlardı, dünyanın ötesine de öyle geçebildiler.

- Gözler ve kulaklar, görme ve işitme dışsal yağmacılardır; duygular, arzular ve görüşler, içsel yağmacılardır. Ama içsel zihin uyanık ve ayaktaysa, hepsinin ortasında kayıtsız oturuyorsa, o zaman yağmacılar değişip ev halkından olurlar.

- Henüz edinilmemiş başarıya güvenmek, tamamlanmamış bir işi korumak kadar iyi değildir. Geçmişteki hatalara üzülmek, gelecekteki kusurları önlemek kadar iyi değildir.

- Kişi ileri düşünceli olmalı, ama gerçeklilikten uzaklaşmamalı, titiz, ama kendini aşağılamamalıdır. Zevkler yalın olmalı, ama sefil olmamalıdır; davranış kesin ve net olmalı, ama çok katı olmamalıdır.

- Esinti seyrek bambuları bulduğunda, bambu esintiden sonra sesi korumaz. Kazlar soğuk birikintiyi katettiklerinde, birikinti onların gölgelerini korumaz. Benzer şekilde, aydınlanmış insanın aklı, olaylar olurken ortaya çıkar ve olaylar bittiğinde boşalır.

- Tanıdıklarınla ilişkilerinde, efendice davran, kendin olurken, arı yürekli ol.

- Kayırma ya da kazanımda başkalarına öncelik iddiası gütme; iyi işlerde başkalarından geri kalma. Payına düşenden fazlasını alma; üzerine düşenden azını yapma.

- Dünyayla uğraşırken saygılı ol, saygı ilerlemenin başlangıcıdır. Başkalarıyla uğraşırken eli açık ol; başkalarına yardım, kendine yardımın temelidir.

- Utanç ve onursuzluk, tümüyle başkalarına yüklenecek şeyler değildir; kişi kendi de üstlenmelidir; böylece kendi ışığını gizleyip erdemini besleyebilir.

- Yaptığın işlerde, bir noksanlık duygusu bırakırsan, o zaman Yaratıcı sana acımaz, hayalet ve ruhlar sana zarar veremez. İşinde tamamlanma, başarında ısrarcı olursan, ya içsel olarak tedirgin ya da dışsal olarak istikrarsız olursun.

- Arı, ama hoşgörülü ol, iyicil ama kararlı, başkalarının işine karışma, ama gözlemleyici ol doğrudan, ama katı olma. Söylendiği gibi, en iyi şeker fazla tatlı olmayandır; en iyi deniz ürünüyse fazla tuzlu olmayan.

- Yoksul bir eve iyi bakılıyor ya da yoksul bir kız iyi giydiriliyorsa, güzellik olmasa da zarafet vardır. İyi insanlar zorluklarla karşılaştıklarında, neden hemen teslim olsunlar?

- Boş zamanlarında gevşek değilsen, meşgul olduğunda etkin olursun. Dinginliğinde dalgın değilsen, bu eylemin de yararlı olur. Özelde iki yüzlü değilsen, bu kamuda görünür. Düşünceler ortaya çıktığında, arzuya yöneldiklerini duyumsadığın an, hemen akıl yoluna getir onları. Ortaya çıktıkları an, ayrımsa; ayrımsadığın an, değiştirebilirsin. Bu felaketi şansa çevirmenin, ölümden doğrulup yaşama dönmenin anahtarıdır. Özensiz ve düşkün olma.

- Düşüncelerin dingillikte netleştiğinde, aklın gerçek özünü görebilirsin. Ruh durumun boş zamanında dingin olduğunda, aklın gerçek işleyişini sezinleyebilirsin. Sakin ve kayıtsız olduğun zamanlar, aklın gerçek tadını bulursun. Aklı gözlemleyip aydınlanmayı gerçekleştirmenin bu üç yolu, başka hiçbir şeye benzemez.

- Suskunluktaki dinginlik, gerçek dinginlik değildir; faaliyetin orta yerinde dingin olabiliyorsan, aklın gerçek durumu budur. Rahatlıktaki mutluluk, gerçek mutluluk değildir; zorlukların orta yerinde mutlu olabiliyorsan, aklın gerçek potansiyelini görebilirsin.

- Özveride bulunurken, duraksama; duraksarsan, özveride niyetin aşağılanır. Başkalarına verirken, ödül bekleme; ödül beklerken vermedeki niyetin yanlış olur.

- Yazgı varlıkta beni yoksun düşürdüğünde, erdemimi zenginleştiririm. Yazgı beni fiziksel zora koştuğunda, aklımı özgürleştirerek telafi ederim bunu. Yazgı koşulları yoluma diktiğinde, yaşam tarzımı yükselterek sıyrılırım. Yazgı bana ne yapabilir ki ?