Türkiye´de Bilim Kurgu
Bilim Kurgu Sahafı
Bülent Kısa
Türkiye´de Bilim Kurgu
Türkiye´de bilim Kurgu edebiyatı zannedilenden çok daha eski yıllarda başlamıştır. Tabii bu türün ilk örnekleri çizgi roman türündeydi. İnsanlarımızın tanıdığı, bizim bildiğimiz ilk bilim Kurgu kahramanı, Flash Gordon´dur. Gordon ilk başlarda o zamanlar yapılan bir filmle tanındı fakat Gordon ismini taşımıyordu. Türkiye´de Gordon yeniden vaftiz edilmiş ve Baytekin ismini almıştı. Bir film, bir, iki çizgi roman örneği ve işte hepsi bu kadar. O dönemlerde insanlar Bilim Kurgu´yu ciddiye almıyor, çocuklara özgü bir edebiyat türü olarak görüyorlardı. O yıllarda uzaya, uzaylılara inanmak bir yana bu tür edebiyat ve filmlere meraklı olmak bile ciddiyetsiz bir tutum olarak görülüyordu. İnsanlar bu tür bir filme isteyerek gittiklerini itiraf etmekten korkuyor, film hakkında fikir soranlara da "Saçma" kelimesi ile cevap veriyorlardı. Bu tutum yaklaşık olarak yetmişli yıllara kadar sürmüştür. Her nedense saçma olarak nitelendirilen bu filmler o kadar çok para kazandılar ki sık sık ithal edilir oldular. Komik bir durumdu bu. Herkes saçma buluyor, herkes çocukça şeyler diyor fakat film ve kitapların sayısı da günden güne artıyordu. Gordon, daha doğrusu Baytekin´in Türkiye´ye yaptığı turistik gezi 1950´lerin ilk yarısıdır, bundan birkaç yıl sonra, 1955´te ilk ciddi Bilim Kurgu roman dizisi karşımıza çıktı. Çağlayan Yayınevi on kitaplık bir seri yayınladı, diziye "Yeni Dünyalarda" adı verilmişti. Dönemin parası ile, aslında ucuz sayılmayan bir fiyata, 1 Liraya satılıyorlardı. Şimdi ise bu kitaplardan birini eline geçirebilen bir sahaf, bunların tanesini üç, dört milyon´dan aşağıya kesinlikle vermemekte. İki ay kadar önce, İstanbul, Beyoğlu´ndaki Atlas sineması pasajındaki bir kitapçı bu serinin ikinci kitabı olan "Seyyareler Çarpışıyor" (Gezegenler Savaşıyor) ismindeki kitap için beş milyon civarında bir fiyat istemişti. Bir çok okuyucumuz piyasadaki bilim Kurgu romanlarına bakarak Türkiye´de bu türde çok fazla sayıda kitap yayınlandığını zannedebilir. Aslında başlangıçta, çocuk kitapları da dahil olmak üzere Türkiye´de sadece 210 civarında Bilim Kurgu kitabı yayınlanmıştır. Pek ihtimal vermiyoruz fakat bir iki tanesinin de gözümüzden kaçtığını düşünelim. Haydi olsun ikiyüzelli kitap. Bu sayı bilinen ilk örneklerin basıldığı 1955´ten 90´lara kadar Türkiye´de basılan Bilim Kurgu kitaplarının sayısıdır. Amerika Birleşik Devletlerinde yılda kaç bilim Kurgu kitabı basıldığını tam olarak söylemek kolay değildir. Eski Sovyetler Birliğinde yılda en az dört, beşyüz kitap basılırdı. Son yıllardaki durumu bilmiyoruz fakat bu sayının artmış olması gerekiyor. Avrupa´da basılan kitapların büyük bir kısmı da Bilim Kurgu türündedir. Bizim gibi geri kalmış ülkelerde ise Bilim Kurgu kitabı ya basılmaz ya da yılda birkaç tane basılır. Bu bizce bir ülkenin insanlarının cehaletini, kafasının çalışma şeklini, hayal gücünü, bilimsel düşünebilme yetisini ve hatta size tuhaf görünebilir ama sosyal yapısını ve hatta hümanizma gibi vasıflarını en açık gösteren ölçülerden biridir.
Zavallı Yıldırım Kaptan Çağlayan Yayınevi´nin "Yeni Dünyalarda" serisinden sonra uzun süre Bilim Kurgu hakkında bir şey basılmadı. Halbuki bu kitaplar o günün ölçüleri ile çok iyi satmışlardı. Buna karşılık çocuk kitap ve dergileri, Bilim Kurgu^ya, çizgi roman seviyesinde destek veriyorlardı. Mesela 1957-60 (?) arasında Türkiye Yayınevi tarafından çıkartılan "Çocuk Haftası" isimli derginin ortasında sekiz sayfalık bir renkli çizgi romanı devamlı olarak verilirken, sık sık da resimsiz uzun veya kısa Bilim Kurgu hikayeleri yayınlanıyordu. Çocuk Haftasında yayınlanan çizgi roman "Yıldırım Kaptan" ismiyle verilmişti. Yıldırım Kaptan, arkadaşı yaşlı bilim adamı Dr. Hunter ve birlikte dolaştıkları robot Dr. Klang (Bu robotu Star Wars´un R2D2´sunun prototipi olarak düşünebilirsiniz) bir sürü macera yaşıyorlardı. Bu çizgi roman, hatırlayanlar tarafından hala hasretle anılır çünkü bu türün o zamanki meraklılarına çöldeki bir bardak serin su gibi geliyordu. Daha sonra anlaşıldı ki, Yıldırım Kaptan´ın bazı açıkgöz meraklıları da varmış. Bundan on yıl kadar önce, Zagor, Mandrake, Kızıl Maske gibi çizgi romanların çok sattığı dönemde bir yerli çizgi roman ortaya çıktı. "Kaptan Venüs". Kaptan Venüs´ın açıkgöz ve yaratıcı çizeri Yıldırım Kaptanları almış, bütün macera ve resimleri aynen kullanmış, sadece Yıldırım Kaptan tipini değiştirip bir kadını, Kaptan Venüs yapmıştı. Tabii bu sözde eserini kendi imzası ile satmıştı. Kaptan Venüs de öyle uzayda sürünüp, maceralar yaşamasına gerek olmayan seksi bir tipti. Dünyanın herhangi bir yerinde manken olarak milyonlar kazanabilirdi. Kaptan Venüs´ı gençler yuttu fakat Yıldırım Kaptan´ı tanıyan kişileri de onun böyle yozlaşması ya da cinsiyet ameliyatına arzusu hilafına uğraması üzdü. Orijinalitesini hiç bozmadan Yıldırım Kaptan aynen yayınlansaydı daha iyi olmaz mıydı?
Çağlayan Dizisi Şimdi gelelim Çağlayan Yayınevi´nin dizisine. Türkiye´deki Bilim Kurgunun ilk ciddi örneği olan bu seri, bu yazımızın konusudur. Aşağıda onların tam listesini bulabilirsiniz. Bu seriyi size tanıtırken üzüldüğümüz iki şey var. Bunlardan birincisi, söz konusu kitaplar yaklaşık olarak 40 yıldan beri elimizde. Onları ilk alındıkları zaman aklı evvellik edip, bir arada ciltlettik ve tabii bu arada da orijinal kapaklar düşüncesizce atıldı. Aslında herbiri o devrin anlayışına göre çok güzel olan bu kapaklar kitapların yurt dışındaki baskılarındaki orijinal kapaklardı herhalde. İşte bu kapakların resimlerini yayınlayamamak bizi üzüyor. ikinci üzüntümüz ise bu kitapların hiç birisinin yazarının ve orijinal isminin kitaplarda belli olmaması veya yazılmamasıdır. O zamanlar yayınevleri böyle şeylere önem vermezlerdi. Bazılarının yazarlarını ve orijinal isimlerini yıllar sonra tesadüfen bulabildik. Mesela Mavi Ölüm isimli kitap aslında Isaac Asimov´undur.
1. Merihten Saldıranlar "The Puppet Masters" - Robert Heinlein Bu kitabın konusu Merih, yani şimdiki ismiyle Mars´tan dünyaya saldıran solucan ya da sosis benzeri, 20-30 santimlik, yaratıklardır. Kitapta "Parazitler" ismiyle anlatılan bu yaratıklar insanların sırtına yapışıp, onları kontrol eder, insanların ağzından konuşurlar. CIA´in gelecekteki benzeri olan bir kuruluş ve James Bond´un proto tipi bir ajan, uçan arabalarla dolaşıp, parazitlerle ve onların kontrolındeki insanlarla savaşır. Parazitler görünmeden insanları ele geçiremesin diye bütün dünya çırıl çıplak dolaşmaktadır. Burada biraz hafife alınarak anlatılmış gibi gelebilir fakat gerek bu kitap gerek diğerleri türlerinin o zamana göre iyinin de ötesinde örnekleridir. Merihten Saldıranlar günümüzde bile büyük bir zevkle okunabilecek düzeydedir.
2. Seyyareler Çarpışıyor "The King of the Stars" - Edmond Hamilton Con Gordon (çeviride böyle yazıyor yani John Gordon yazmıyor) isimli bir dünyalı uykuya dalma durumlarında beyninin içinde bir ses duymaktadır. Bu ses binlerce yıl sonrasından gelen, galaksi prensi Zart Arn´ın sesidir. Zart Arn, tarihi incelemeler için Con Gordon´la zihin değişimi yapar. Zart Arn´ın zihni Con Gordon´un bedenine ve geçmişe geçerken, Con Gordon´un zihni de Zart Arn´ın bedenine ve geleceğe geçer. Con Gordon´u herkes prens sanmaktadır. Gordon çeşitli siyasal karışıklıklar yaşar. Zart Arn adına aşık olur hatta evlenir. Bir Galaksi imparatorluğu ve ona isyan eden Bulut isimli nebulanın sakinleri savaşırlar. Kitabın baş konusu da uzayın kendisini yok eden "Disriptör" isimli esrarengiz silahtır. Bu kitabın bir de devamının olduğunu yıllar sonra öğrendik ama Türkiye´de tabii ki yayınlanmadı.
3. İntikam Roketi Dünya´yı ziyaret eden UFO´ları yakalamak ve belirleyebilmek için çok hızlı bir roket yapılır. Roketin pilotu UFO´lara yakalanır ve başka bir yıldız sistemine götürülüp, uzay savaşlarına katılır. Bu kitabın odak noktası da "Disinter" isimli dünya yapısı bir silahtır. Kitap, serideki Bilim Kurgu ruhundan uzak olan kitaplardan biridir. Konunun uzayda geçmesi haricinde bir kovboy, kızılderili itişmesidir fakat gene de okumaya değer.
4. Kainat Fatihi "The Currents of Space" - Isaac Asimov Kört ismi verilen bir madde sadece Mars gezeginde yetişmektedir. Kört çok pahalı bir maddedir. Yerine göre ipek, yerine göre katı bir maddedir. Mars gezegeni ise Satürn´lülerin sömürgesidir. Kimsenin bilmediği şey Mars´ın yakında patlayacağıdır. Bunu anlayan bir boşluk analizcisi de, Marslı bir ihtilalci tarafından esir alınmış ve hafızası silinmiştir. Aslında güzel bir kitap. Bu konu geçen ay birinci kitabı yayınlanan, filmi de çok beğenilen DUNE serisini andırıyor. Belki de onun prototipidir.
5. Feza Canavarları "The Voyage of the Space Beagle" - A. E. von Vogt Feza yani Uzay Canavarları serinin en sıkıcı kitabı. Belki de dilimize özetlenerek çevrildi. Yer yer sıkıcı olabiliyor. Karşılaşılan olaylar hemen hemen hep aynı. Süper yetenekli değişik uzay canavarları peşpeşe ortaya çıkıyor ve "Bilimler Bilimi" ismi verilen bir bilim dalı bunlarla mücadele edip yok ediyor. Bu olmayan garip bilim dalı Sibernetik´le, Asimov´un "Vakıf" dizisindeki "Psiko-Tarih" bilimini anımsatıyor.
6. Mavi Ölüm Isaac Asimov Bu kitap 1971 yılında Okat Yayınevi tarafından "Dünya Batıyor" ismiyle ikinci defa yayınlandı ve bu sayede de yazarının Asimov olduğu anlaşıldı. Serinin belki de en güçlü kitabı. Filmi de yapıldı fakat zayıf ve konusu çok değiştirilmiş bir filmdi. Kitap, uzaydan yapılan bir virüs saldırısı ile dünya insanlarının yarısından fazlasının aniden ölmesini, toprakların yarısından çoğunun mikroplanarak, karantina bölgesi olarak ilan edilmesini anlatıyor. Karantina bölgelerindeki insanlar dokundukları normal insanların bir, iki gün içinde ölmesine sebep oluyorlar. Diğer bölgelere geçirilmeyen bu insanlar zamanla yiyecek sıkıntısı yüzünden yamyamlaşıyorlar. "Mavi Ölüm" günümüzün fütüristik bilim kurgu sinemasının üçüncü sınıf ürünlerinin atası gibidir, Zaman zaman Mad Max´i, zaman zaman da benzerlerini anımsatır ama o bir Asimov ürünüdür.
7. Boşluk Korsanları Murray Leinster Madde Transformatör´ü isimli bir aygıtı keşfeden bir gezegen bu aygıtla gemilerini ışınlayarak, hiç bir iz bırakmadan galaksinin öbür ucundaki gezegenleri soymakta, insanları öldürmektedir. Buna karşı çarpışan gizli bir dünyasal örgüttür, yine çok keskin ve çapkın bir gizli ajan vardır, Bond´un bu uzay versiyonu hem sevişir, hem de dövüşür, biraz da Mike Hammer´i anımsatır. Aslında hem iyi, hem hafif olan bu kitabın önemli tarafı bu satırlarının yazarını Çağlayan Yayınevi´nden nefret ettirtmesidir. İlkel bir espri anlayışı ile çeviri yapılmış ve kitaptaki bütün isimler değiştirilmiştir, tersinden okunduğu zaman müstehcen kelimelerin ortaya çıktığı isimler koyulmuş olması ise inanılmazdır. Mesela romandaki casusa Enbi adı verilmiş ve daha buna benzer bir sürü saygısızlıkla kitabın zevki kaçırtılmıştır.
8. Mazisiz Adam "The Sun Smasher" - Edmond Hamilton Genç okuyucularımız için yazıyorum, kitabın ismi "Geçmişi olmayan adam" anlamındadır. Bu da serinin güzel kitaplarından birisidir. İsyancı bir galaksi prensi, beyni yıkanarak 20. Yüzyıl dünyasına bırakılır. Prens Kayla Valkar kendisini bir dünyalı sanmaktadır. Beyninde dünyaya ait yapay anılar doludur. Asiler gurubu veya Valkarcılar onu bulup, kaçırırlar. Prensin bildiği müthiş sır Varyoz adı verilen ve yıldızları vurup yok eden silahtır. Bunun yeri ve kullanımı sadece onun tarafından bilinmektedir ve Varyoz´a ulaşabilmesi için önce gerçek hafızasının geri alınması gerekmektedir. Sonra biraz aşk ve intikam ortaya çıkar. Ötesi malum...
9. Çıldıran Dünya Leigh Brackett Dünya yok olmak üzeredir. Uzaydan düşen bir çok "Küp" şeklindeki geometrik cisim değişik bir psişik dalga yayarak yeni bir din yaratırlar. Bunlara Küp, küplerin karşısına geçıp etkilenen insanlara da Kübistler denilmektedir. Kübistler son derece sakin ve içinde oldukları her durumdan mutlu olan itaatkar kimselerdir. İlk hırıstiyanlara benzer yanları vardır. Bu arada değişik süper şirketler de dünyayı ele geçirmek için savaşırlar. Sonunda dünya yok olacaktır. Çok güzel ve bitmeden elden bırakılamıyacak bir kitap.
10. Hücum "What Mad Universe" - Frederick Brown Ve işte serinin en güçlü kitabı. Bir patlama sonucunda başka bir boyuta geçen bir adam. Bu boyutta her şey bildik fakat farklıdır. Burada kendisinin karşıtı olan başka bir kendisi bile vardır. Başka bir galaksiden gelen istilacılarla dünya savaştadır. Bütün büyük şehirler geceleri değişik bir gazla karartılır. Her yer mürekkep denizi gibidir ve bundan istifade eden "Karanlıkta Gezenler" yani yağmacı ve katiller çetesi karşılarına çıkan herkesi soymakta ve öldürmektedirler. Bu arada Dopel isimli bir lider ve uçan bir küre olan robotu Mekki de dünyayı kurtarmaya çalışırlar. Kahramanımız da bu karışıklıkta birden bire baş rolü alır. Hücum´da başka gezegenlerden gelip, dünyada dolaşan canlılar da vardır.
OKAT BİLİMKURGU DİZİSİ Onaltı kitaptan oluşan bu dizi 1971 yılında yayınlandı. Kitap listesini sizlere ııkış sırasıyla değil, alfabetik dızenlenmiş şekliyle veriyoruz. Şimdi bu serideki kitapları kısaca görelim
ANARŞİST: Bu kitap, Deniz Kitaplar yayınevi tarafından 1983´te "24. Yüzyılda Cinayet, adıyla tekrar basıldı. Konu geleceğin dünyasındaki telepat polisler ve düşüncelerini perdeleyerek cinayet işlemeye çalışan bir katille ilgilidir. Oldukıa ilgi çekici, sürükleyici ve orijinal olmasına rağmen bu kitap serinin vasat seviyeli kitaplarındandır.
ÇELİK MAĞARALAR: Bu kitap Baskan yayınevi tarafından 1983´te aynı isimle yayınlandı. Serinin belki en gızel değil fakat en önemli kitaplarından biridir. Bilim Kurgu meraklıları Isaac Asimov´un İmparatorluk ya da Vakıf dizisini mutlaka bilirler. Çelik Mağaralar bu dizinin ilk kitaplarından biridir. Asimov ve Vakıf dizisini ayrı bir yazımızda başlı başına ele alıp, detaylı olarak inceleyeceğiz. Çelik Mağaralar, o dizinin, "I Robot" isimli kitabından sonraki bölümüdür.
DÜNYA BATIYOR: Çağlayan yayınevi, Yeni dünyalarda serisinde, Mavi Ölüm asıyla, 1955´te bu kitabı yayınlamıştı. Kitap, Uzaydan gelen bir saldırı sonucu Dünya´nın mikroplanmasını ve hayatta kalan pek az insanın mücadelesini anlatır. Hikayenin kahramanı Amerika´nın Mikroplu tarafında hayatta kalan bir askerdir. Mikropsuz bölgedekiler çok sıkı gıvenlik tedbirleri ile onları tecrit etmişlerdir. Bulaşık kişiler diğer tarafa geçince, temiz kişlere sadece dokunmaları bile onların ölümüne sebep olmaktadır.
KUTSAL GEZEGEN: Bu da serinin vasat kitaplarındandır. Bir gezegene hakim olup, kendisini tanrı olarak tanıtan bir bilgisayarı anlatır.
MAYMUNLAR GEZEGENİ: Maymunlar Gezegeni, Maymunlar Cehennemi, adıyla gösterilen 5 filmlik sinema dizisinin kaynağı olan kitaptır. Bu filmlerin hepsi Tırkiye´de de defalarca hem sinemalarda, hem televizyonlarda gösterildiği iıin konuyu fazla etraflı izah etmeye gerek yok.
ÖLÜM MELODİSİ: Basit macera romanlarından biri. Yeraltındaki bir uygarlık ve silah olarak kullanılan flıtler.
ROBOT X-81: Bu kitap da bir telapat robotun çevresinde dönen olayları anlatmaktadır. Çok dikkati çekmemekle birlikte serinin iyi kitaplarındandır. İnsanların Güneş sistemi dışına ııkmalarını engellemeye çalışan zihinsel güçleri çok yüksek düşmanlardan bahseder. Bunlar kendilerini üç, beş ya da en yıksek olarak Dokuz boyutlu Satranı oyuncuları olarak sınıflandırırlar.
SÜRGÜNDEKİ YILDIZ: Galaksinin en uzak köşesinde kalan ve çevresinde hiç bir yıldız olmayan bir yalnız yıldız ve yörüngesindeki tek gezegen. Bu arada Dünya´daki süper kahramanlar, garip düşmanlar ve burnunu heryere sonan bir tanrı. Örümcek adam veya Superman çizgi romanları gibi bir kitap.
UZAYDA BÜYÜK SIÇRAYIŞ: Dikkate değer bir eser. İnsanların yaptığı ilk yıldızlar arası sıçrayışlar ve çevresinde dönen entrikalar. Büyük tröstlerin menfaat savaşları.
UZAYDA İLK OYUN: Metis yayınlarından, 1995´te, İkiz Yıldız adıyla tekrar yayınlandı. Bu çok iştah kabartan bir hikaye. Daha bir, iki ay önce bir televizyon kanalı günümüzde ve Güney Amerika´daki hayali bir ülkede geçen şekliyle bu kitabın filmini yayınladı. Eserin Orijinali belki Heinlain´a da ait değildir. Bu hikaye yıllar ”ncesinin Zenda Mahkumları adlı kitap ve filminden araktır. Bir başkan vardır. Bu başkan ya ölür, ya yaralanır onun yerine çok benzeyen birisini biraz da baskıyla geçirirler
UZAYDA İSYAN: Yıldızlar arası yolculuk yapmanın sırrını elinde tutan bir ırk (Vardda), bu sırrı diğer gezegenlerden saklar ve gezegenler arası ticareti tekelinde tutar. Bu gezegenden bazı kimseler Yıldızlararası yolculuk sırrını herkesle paylaşmak için isyan ederler.
UZAYDA SUİKAST: Bu kitap serinin ilk kitabıdır. Dünya başkanı piyangoyla belirlenmektedir ve Başkana suikast düzenlemek serbesttir. Başkanı öldıren de başkan olur. Başkanların telepat koruyucuları kötü düşünceli kimseleri asla ona yaklaştırmamak için çalışırken, Suikastıiler insan zihnini bir robota naklederek bir süper suikastçi yaratırlar. Robot´un içindeki zihinler habire değiştirilerek yani kontrol değişik insanlara verilerek telapatlar şaşırtılmaktadır.
UZAYDAN GELEN AJAN: Serinin en güzel kitabı olabilir. İnsan kitabın sonunda, roman kahramanı olan robot´a acıyor. Herşey bittikten sonra kendisinin insan olmadığını öğrenen ve intihar etmeyi tercih eden bir robot kahraman.
YARATILAN DÜNYA: Bu da geleceği fakat sadece iki sene sonrasını gören bir peygamberle ilgili. Zayıf bir kitap. Bu kitap Sürgündeki yıldız ve Ölüm melodisi ile beraber serideki üç zayıf kitaptan biridir.
2004 GORA: Antalya film plato´larında çekilen Cem Yılmaz´ın başrölünü üstlendiği Gora filmi, Türk Bilim Kurgu sinemasına yepyeni bir boyut getirecek gibi. Daha önce hiç kulanılmamış veya kullanılamamış efektler, çekim teknikleri ve Türk mizah gücünün benzersiz yaratıcılığıyla bu kış epey güleceğiz gibi...
Ayrınıtlı bilgi almak için GORA filminin resmi sitesine göz atabilirsiniz.
- Yazıcı uyumlu
- 11919 okunma
Yeni yorum gönder